6 Haziran 2025 Cuma

Gerçek ile Doğru

 Murakami'nin şehir ve belirsiz duvarları romanında geçen bir cümleye takıldım. " Gerçek ile doğru aynı şey değildir " diyor Japon yazar. Doğru olan herkesin karnının doyması ama gerçek: dünyanın yarısı açlıktan ve susuzluktan kırılıyor. Doğru olan görünüşü değil içini sevmek ama gerçek: ruhları göz ardı ederek pahalı aksesuar takan, janti kıyafetler giyen, yatı-katı-arabası olanlara ilgi göstermek. Doğru olan adalet önünde eşitlik ama gerçek: yandaşa dokunmayan muhalifi ise doğrayan bir adalet. Doğru olan tüccarlıkta dürüst olma ama gerçek: para için insanları aldatma, kandırma. Doğru olan entellektüel aklın yönetici olması ama gerçek: kabadayı liderler. Doğru olan emekli maaşının geçinmeye yetmesi ama gerçek: ayın onbeşinde sıfırlanan maaşlara takviye için insanların ihtiyarlıklarında da çalışmaya mahkum edilmesi. Doğru olan kibarlık, alçak gönüllülük ama gerçek: kabalık, kibirli olma. Doğru olan BİR olan Allah'a inanma ama gerçek: paraya, mala, mülke, makama tapma. Bu liste uzayıp gider. Şöyle bir düşününce Murakami haklı. Gerçek ile doğru hakkaten aynı şey değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder