Tercihler: hayatımız her an her saniye yaptığımız tercihlerle şekilleniyor. Yaptığımız her tercihde seçtiğimiz yoldan ötürü birşeyler kazanır, seçmediğimiz yoldan ötürü bir şeyler kaybederiz. Mutlak bir kazanç getiren tercih yoktur. Tercihlerimizi yaparken fayda-maliyet analizi yapmamızı söyler aklımız. Birde kalbimiz vardır. Kalbimizle aldığımız kararlar... Kalp için önemli olan manevi faydadır ve o tercih bize fiziki kayıp yaşatacak olsa bile yürüyeceğimiz o yoldan duygusal kazanımlar elde ederiz. Peki bunun ortası yok mu? Yani hem maddi ( illa parayı kastetmedim. Fayda da diyebiliriz ) hem manevi kazanımlar elde edebileceğimiz bir tercihden bahsediyorum. Bunun için tutku duymalıyız. Neye tutku duyduğumuzu keşfetmeliyiz ve tutkumuz olan işi yapmalıyız. Peki tutkumuz olan işi yaptığımızda her zaman kazanır mıyız? Size kendimden örnek veriyim. On yıl öncesine kadar otel, okul, büyük site projeleri yapan başarılı bir mühendistim. Para kazanıyordum ve bu kazancımla yılda üç dört kez yurtdışı tatillerine gidiyor iyi vakit geçiriyordum. Birgün içimde bir yazma dürtüsü gelişti. İnsanlara anlatmak istediğim hikayelerim olduğunu hissettim. Kalbimdeki yazma tutkusunu keşfettim ve hayat beni bir yol ayrımına getirdi. Radikal bir karar aldım ve on yıl süren makine mühendisliği kariyerimi sonlandırdım. Tam zamanlı yazarlığa başladım. Geçen on yılda tam altı tane kitap ve sosyal medyada paylaştığım sayısız yazı yazdım. Peki bu radikal karar bana ne kazandırdı ne kaybettirdi? Şu ana kadar kitaplarımdan maddi bir kazanç elde etmedim. Maaşlı bir işten vazgeçtiğim için eskisi gibi tatillere gitmekten lüks yaşamdan mahrum kaldım. Ama yazılarım sayesinde sosyal medyada harika insanlarla ve takipçilerle tanıştım. Yazmak kendi içine yapılan bir yolculuk. Yazarken kendi kuytularımı keşfettim. Kendimi daha iyi tanıdım. Yazılarımın okurlarıma faydası oldu. Ve en önemlisi kalbimin istediği şeyi yaptım. On yıldır böyle az masraflı minimal bir hayat sürmemin bir sebebi de yalnız olmam. Bir ben bir de kedim. 2023 yazında whatsup üzerinden süren Yalova'ya uzak farklı şehirdeki kız arkadaşımla 2 aylık aşk maceramı saymazsak son ilişkimi 2012 yılında sonlanmıştı. 2025'e giriyoruz. 13 yıldır elime kadın eli değmemiş. Ben biraz fazla duygusal ve kırılganım. Zor aşık olur ama sevdim mi tam severim. Eğer yeniden seversem ve o kızla bir yola girme kararı alırsam hayat beni tekrardan bir tercih noktasına getirecek. Aşkım için, ailemiz için on yıl sonra tekrardan mühendislik kariyerine dönmekten ve ailemin, karımın rızkını kazanmaktan bahsediyorum. Bernard Shaw'un bir sözü var: " Bütün zekamı, yeteneğimi, şöhretimi, eserlerimi akşam eve zamanında gelip gelmeyeceğimi merak eden bir kadın için feda edebilirim " Hayat arkadaşımı bulsam yine az da olsa yazardım diye düşünüyorum. Ama o kadın için tekrardan mühendislik kariyerime döneceğimden eminim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder