5 Kasım 2024 Salı

Şaşırmak Güzeldir

 Şaşırmak güzeldir. Bir tesadüf sonucu karşınıza çıkan bir yabancının ruhunuza şifa olması, karşılaştığınız küçük bir çocuğun size sorduğu bir soruyla o güne kadar oluşturduğunuz tüm kalıplarınızı sarsması, hesapta olmayan bir sokağa girdiğinizde oturduğunuz salaş lokantada yediğiniz yemeğin ağzınıza ve gönlünüze tat vermesi yada şaşırmaların en güzeli yani hiç beklemediğiniz yerden, hiç beklemediğiniz bir karşılaşma sonucu birinin kalbinizi çalması yani aşk... Kalp bence dünyadaki en saf şeydir. Çünkü aşk kapısını kaç sefer çalarsa çalsın, kaç yaşında olursa olsun, kaçıncı aşkı olursa olsun aşk karşısında her seferinde şaşırır. Anlıyacağınız kalp biraz saftiriktir. Tıpkı küçük deneyimsiz bir çocuk gibidir. İçinizdeki çocuğu ihmal etmeyin diye bir söz vardır ya olay tamda bu. Kalp hatıraları tutar. Hayatınızdaki her bir güzel anının fotoğraflarının asılı olduğu gizli hazine odası gibidir. O sizin odanızdır sizin hazinenizdir. Akıl ise duvarlarında duran ekranlarda karşılaştığınız rutine binmiş her gün karşılaştığınız sıradan olayları ve kişilerin videolarını oynatır. Sizi yeni bir şeyler yapma, hayatın farklı sokaklarına girme konusunda frenleyen gözünüzü korkutan geçmiş kötü deneyimlerinizin videolarını sürekli oynatıp durur. Şimdi bir tercih yapın. Siz hangi odada bulunmak isterdiniz? Aklınızın sizi monotonlaştıran odasında mı yoksa kalbinizin sizi şaşırtıp bir çocuk gibi sevindiren odasında mı? Bu tıpkı Matrix filminde Morpheus'un Neo'ya mavi ve kırmızı hapı vermesi gibidir. O yüzden biz kalbimize yatırım yapmalıyız. Okumayı ertelediğimiz o kitabı alıp okumalı, bazen yeni bir restorana gitmeli, yaşadığımız şehir de olsa keşfetmediğimiz yerler keşfetmeli, yeni insanlarla tanışmalı kendimizi şaşırtmalıyız. Hazine odamızın duvarlarına yeni hatıralara ait fotoğraflar asmalıyız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder