22 Kasım 2024 Cuma

Pasaport

 Hayat dediğimiz koca bir şehir. Ve biz 18 yaşımıza geldiğimizde bu şehrin meydanında maceramıza başlıyoruz. Bizi birbirinden farklı semtlere götürecek otobüsler ve trenler etrafımızda bulunuyor. Cebimizde istanbul kart dıt dıt okutup bir yerlerden bir yerlere gidiyoruz. Sürekli bir yolculuk halindeyiz. Her yolculuk bize deneyim katıyor. Hayat boyu edindiğimiz deneyimlerden bir karakter inşa ediyoruz ve karakterimiz kaderimiz oluyor. Karakterimiz birnevi pasaportumuz oluyor. Eğer o pasaportumuzda vizelerimiz yoksa bazı ülkelere giremiyoruz varsa girebiliyoruz. Karşımıza kapılarda gümrük memurları çıkıyor. Yani onaylayıcılar. Karakterimize damga vurup onaylıyorlar. Bu başvurduğumuz işteki müdür olabiliyor, kız istemeye gittiğimizde gelinin babası olabiliyor dahada acısı kendimiz olabiliyoruz. Sürekli bir onaylanma ihtiyacı duyuyoruz. Onaylayacak kimseyi bulamazsak kendi kendimizi onaylamaya çalışıyoruz ve cebimizde sürekli taşıdığımız damgayı çıkarıp karakterimize basıyoruz. Bu durum çokda sağlıklı değil. Böyle yapınca Pamuk Prenses masalında kendine aynadan bakan cadıya benziyoruz. Ayna ayna söyle bana... diyoruz. Ama İstanbul kartın hep cebimizde olduğunu hiç unutmayalım. Onu dıt dıt okutup aşk trenine binelim. Dıt dıt okutup neşe otobüsüne binelim. Dıt dıt okutup bi gün huzur evler semtine gidelim başka bir gün şükür tepede manzarayı seyredip huzurla dolalım. Hayat boyu hep bir yolculukta olduğumuzu unutmayalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder