1 Şubat 2024 Perşembe

Jonh Wick

 


Süper kahraman filmlerine evet ama salt şiddet, kavga olan filmleri özel olarak sinemaya gidip seyretmiyorum. Keanu Reeves'i severim. Hem aktörlüğü hem yaşadığı trajedilere rağmen hayatla barışık kalmaya devam etmesi ve mütevaziliği beni hep etkilemiştir. Keanu için prensibimi bozdum ve Jonh Wick serisini izlemeye başladım. 3 bölüm bitti. Geriye dördüncüsü kaldı. John Wick ölen karısından hatıra olan köpeğini öldürüp, arabasını çalan mafyadan intikam alan emekli bir tetikçi. Sonrasında kendini ölümcül olayların içinde buluyor ve seri boyunca bolca adam öldürüyor. Jonh Wick beni şiddet içeren filmlerin topluma etkisini sorgulamaya itti. Eskiden olsa; çocuklara kötü örnek oluyor ve onların şiddete meğilini arttırıyor diye konuyu kestirip atardım. Ama olayın başka bir boyutu var. Biz insanlar kan döken, tarih boyu savaşmış ve halen savaşan bir türüz. Kan dökme, şiddet dürtüsüne sahibiz. Bu kavga etme duygusu genlerimizde yani yazılımımızda var. Acaba Jonh Wick tarzı filmlerde film icabı sanal bir şiddeti deneyimleyerek içimizde ki şiddete meğilli olan tarafımızı bu şekilde tatmin ediyor olabilir miyiz? Yani bu tarz filmlerde dökülen kana, ölüme, kavgaya şahit olunca içimizdeki o şiddet dürtüsü törpüleniyor olabilir mi? Şiddet içerikli filmlerin toplumsal yada bireysel şiddeti frenlemesi gibi faydalı bir işlevi olabilir mi? Uzmanlar konuyu bu boyutuyla ele alsa ve araştırma yapsalar ne güzel olur. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder