5 Şubat 2024 Pazartesi

Hırvat Dede

 




2011 Nisanı. Hırvatistan'ın Adriyatik kıyılarında yapılan bir yarışta koşuyorum. Hayatımda ki ilk yarı maraton. Oldukça zorlanıyorum. Yarışın sonlarına doğru ihtiyar bir dede yanıma yanaşıyor. Yaşı en az seksen. Kamburu çıkmış, ağızda diş kalmamış. Dede de benimle birlikte yarışta koşuyor. Bana yaklaşıyor ve Hırvatca bir şeyler söyledikten sonra gaza basıyor ve beni geçiyor. Finişe dede önde ben arkada giriyoruz. O gün seksenlik Hırvat dedenin ne dediğini anlamadım ama sanırsam o gün yarışa katılan tüm gençlere sekseninde yarı maraton koşarak şu mesajı vermek istedi:


Gençlik bir hayat devresi değil, bir akıl halidir.
Yıllar cildi buruşturabilir,
Ancak heyecanların bitişiyle ruh buruşur.
İnsan kendine olan güveni kadar genç,
Kuşkusu kadar yaşlı,
Cesareti kadar genç,
Korkuları kadar yaşlı,
Umudu kadar genç,
Bezginliği kadar yaşlıdır.
Hiç kimse fazla yaşamış olmakla yaşlanmaz.
İnsanları yaşlandıran ideallerin bitmesidir.
Kalbi sevdikçe, neşe duydukça, güzellikleri fark ettikçe, beyni yeni şeyler keşfettikçe, herkes gençtir.
İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar,
Halbuki yaşamadıkça yaşlanırlar.
İnsan yaşlı olmaya karar verdiği gün yaşlanır…

*Bu sözler rahmetli Hıncal Uluç’ un ‘Yaşlanırken Gençleşebilmek’ adlı yazısından alınmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder