" İnsanlar hızla yükselmek istiyorlar. Oysa ki en hızlı yükselen şeyler; toz, duman, saman ve tüydür. Yani hafif olan şeyler hemen yükselir " Hz.Ali
Yükseklik iyi midir? İnsanoğlunda bir büyük olma kompleksi vardır. Madde ve mana arasında debelenir durur olamamış insan. Güç peşinde koşar. Gücün; parada, makamda, mevkide olduğunu sanır. Manaya uzak düşer. Bu sahte gücü biriktirdikçe kendini diğerlerinden üstün hisseder. Zaten tüm mesele bundan ibarettir. Üstün olma... Çünkü insanda daha öncede bahsettiğim gizli bir " Tanrı Olma Egosu " vardır. Bu ego insanı şaşı eder. BİR'i iki gördürür. Tanrı'ya şirk koşmaya kadar götürür insanı ama kişi bunun farkına varamaz. Dağın zirvesinden belki manzara güzeldir ama oraya çıktıkça yaşama uzak kalırsınız. Ağaçlara, öten kuşlara ve diğer insanlara. Bu uzak kaldığınız şeyler aslında sizin ruhunuzdur yani manadır. Siz zirve için ruhunuzu terketmişinizdir. Size ayna olan insanları, hayatı geride bırakmışınızdır. İlahi sese sağırlaşmışınızdır. Çünkü Tanrı insanlarla hayatın içine sakladığı işaretler vasıtasıyla konuşur. Sokakta yürürken gözünüze ilişen bir dükkanın tabelası, yan masada oturan kişiden işittiğiniz bir söz, bir kitapta okuduğunuz cümle yada karşınıza çıkan bir yabancı. Bu olaylar size bir şeyler anlatmak ister eğer " farkındaysanız "
İlkelerinizi, onurunuzu, değerlerinizi, karakterinizi; para, mevki, makam ile yani " güç " ile takas edersiniz. Ettikçe mananızdan eksilirsiniz ve hafiflersiniz. Bir toza, dumana, samana, tüye dönüşürsünüz ve hafifledikçe yükselirsiniz. Oysa ki insan hafifledikçe yükselmez. Asıl yükselişi ağır olanlar yani ruhuna; acı, deneyim, federkarlık, sabır, mütevazilik, şükür katanlar yani manası ağır basanlar gerçekleştirir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder