Buda'nın öğretilerinin yeraldığı DHAMMAPHADA kitabını okudum. Kitapta şöyle bir cümle geçiyor:
"Bu hayatta, iyinin ve kötünün ötesine geçebilen, acıdan ve tutkudan özgür olan, saf kişi; Brahmin'dir." Bu cümle zihnimde bir ışık yaktı. Bu arada Brahmin: Hinduizm'de nesiller boyu kutsal öğrenme rahipleri olarak uzmanlaşmış varna (sınıf) demektir.
İyinin ve kötünün ötesine geçebilmek... Şu hayatta hep iyiyi isteriz. İyi bir iş, iyi bir eş, iyi bir ev, iyi bir yemek, iyi bir kıyafet, iyi bir araba vs. İyiye olan açlığımız içimizdeki arzu ateşini parlatır. Bu ateş tehlikelidir. Etrafımız daha iyiye ulaşmak için vicdanını susturan ve ruhunu satan insanlarla dolu değil mi? İşte bu arzu ateşi insanın vicdanını da yakar ruhunu da satar. İyinin birde başka bir tehlikesi vardır. İyi söz işittiğimizde ( iltifat ) , iyiye sahip olduğumuzda bu egomuzu okşar. Havalara gireriz ve mütevaziliğimizi kaybederiz. Bu sefer içimizde ki kibir ateşi parlar ve o parlak ateş gözümüzü kör eder. O yüzden iyinin ötesine geçmiş insanlar arzu ve kibirden arınmış insanlardır.
Cümledeki kötülüğün ötesine geçmek kısmına değinecek olursam. Kimse kötü iş, kötü eş, kötü ev, kötü kıyafet istemez. Kötü bir şeye sahip olduğumuzda içimizde bu sefer isyan ateşi yanar. Dahada kötüsünün olabileceğini düşünemeyip o isyan ateşinin huzurumuzu, mutluluğumuzu yakmasına izin veririz. ACI ÇEKERİZ.Yada kötü bir söze, kötü bir davranışa maruz kaldığımızda bu sefer içimizde öfke ateşi yanar. Ama hayatta kötünün de ötesine geçebilmiş kişiler acıdan özgürleşmiş kişilerdir ve şükür ile kutsanmışlardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder