Yazı yazmak aslında yalnız yapılan uzun bir yolculuğun son aşaması. Gemilerle okyanus ötesinden getirilen hammaddelerin fabrikada üretim bandına girmesi, binbir türlü proseslerden geçip işlenmesi ve sonunda ortaya çıkan ambalajlı bir ürün yazı yazmak. Sürekli iyi bir gözlemci olmanız gerekiyor. Bunu bana yıllar önce yazarlık atölyesine katıldığım Pınar Kür söylemişti. İzlediğiniz iki saatlik bir filmin içinde bir an yaşanan bir diyalog, okumak için bir hafta ayırdığınız bir kitapta rastladığınız kısa bir cümle yada sosyal medyada gördüğünüz bir hal o yazıyı yazmak için ilham oluyor. Bu tıpkı yürürken sokakta bir düğme bulup bu düğmeye şu ceket gider, bu cekete şu pantalon gider, bu takıma şu palto gider diyip bir düğmeden tepeden tırnağa yeni bir kıyafet diktirmeye benziyor. Yazıyı yalnız yazıyorsunuz ancak paylaştığınızda her bir okurun zihninde farklı bir yorum kazanıyor. Gelişen, değişen organik bir şey oluyor. Bu yazı aslında sonuna geldiğimiz 2024 yılının muhasebesi. Bu yıl şimdiye kadar 262 yazı yazmışım. Bu yazıyla beraber 263 yazı ediyor.Dilekolay haftada 5 yazı ediyor. Yazılarımı takip edip okuyan, beğenip paylaşan, sessizce beğenip like lamayan ( sizi gidi sizi ;) tüm okurlarıma teşekkür ediyorum. Yeni yılda Allah izin verirse yazılarımla huzurunuzda olmaya devam edeceğim. Şimdiden mutlu yıllar diliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder