Toplamayı nede çok seviyoruz. Kıyafetleri topluyoruz, yemekleri topluyoruz, gerekli gereksiz insanları topluyoruz, bizi tutsak eden kalp kırıklıklarını topluyoruz. Biz ak akçe kara gün içindir atasözüyle büyüdük. Bize ihtiyacın olmasa da sen biriktir sonra lazım olur diye öğretildi. Şöyle bir dolabınızı göz önüne getirin. Sık kullanmadığınız ne kadar çok giysi var değil mi? Peki ya hayatınızda ki insanlar? Aslında size hitap etmeyen ama "Network" uğruna katlandığınız insanlar. Biz politikacı değiliz ve herkesle iyi olmak zorunda da değiliz. O yüzden kalabalığa ihtiyacımız yok. Birde matah bir şeymiş gibi kötü hatıraları biriktirmeye meraklıyız. Zaman ayarlı bomba gibi içimizde taşıyoruz sevgilimizin vakti zamanında bize yaşattığı kötü deneyimi ve ilk tartışma anında desdedeki joker gibi yeşil çuhanın üzerine koyuyoruz. " Sen fi tarihinde bana şöyle demiştin. Senin annen bana hakaret etmişti... " falan filan. Amaç ne? İlişki ilk kriz anında partnerinin fi tarihindeki kabahatini öne sürüp kendini suçlu mu hissettirmek? İlişki elindeki kartlarla karşındakinin mutluluğunu tükettiğin bir tür poker mi? Hayatla kumar oynanır mı? Sevgiyle kumar oynanır mı? Buraya insanın toplama hastalığından geldik konuyu dağıtmayım. Kapitalist yaşam bize hayatı bir monopoly oyunu gibi algılattı. Kartonun üzerinde gelen zara göre ilerleyen Leventde, Kadıköyde, Beyoğlunda daireler alan, rakip oyunculardan kiralar alıp paraları istifleyen birer piyona çevirdi bizi. Toplama yerine çıkarmayı denesek... Mesela fazla paramızı ihtiyacı olanlar için kasamızdan çıkarsak. Para biriktirebilmek için zamanımızı çalan fazla mesailerimizi hayatımızdan çıkarsak ve karşılığında sevdiklerimize ayırabileceğimiz zamanı bulsak. Canımızı sıkan insanları hayatımızdan çıkarsak ve huzuru bulsak. Bizi tutsak eden kalp kırıklıklarını çıkarsak ve özgür olsak.Kibirden, egodan şişmiş cüssemizi çıkarsak ve özümüzdeki saflığı bulsak... Bakın çıkardıkça ne kadar çok şey kazandık. Değer kazanmak istiyorsak işin sırrı toplamakta değil çıkartmakta.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder