Türkiye eskiden gıda yönünden kendi kendine yeten dünyadaki ender ülkelerden biriyken yanlış tarım politikaları neticesinde ithal tarım pazarı haline gelmiştir. Büyüklüğü Konya ilimiz kadar olan Hollanda 116 milyar dolarlık tarım ihracatı yaparken Türkiye ise 19 milyar dolar ihracat yapmış. Dünyanın en güzel coğrafyasında en verimli topraklarında yaşayan halkımızın tarım ürünlerinde dışa bağımlı hale getirilmesi çok üzücü. Siyasilerin yapacağı en büyük proje; otoyol, köprü, hastane, bina yani betona yatırım değil, toprağa yatırımdır. Ülkemizi tarım yönünden tekrardan kendi kendine yeter hale getirecek siyasetçiler asıl o zaman tarihe geçerler. ABD vakti zamanında kendi ülkesinde para etmeyen kalitesiz; et,süt tozu, tereyağları Türkiye'ye göndermiş hem halkımızın sağlığını bozmuş, hem kendi iç pazarında para etmeyen ürünlerden para kazanmış, hem de Türkiyeyi gıda konusunda dışa bağımlı hale getirmiştir. Daha sonra soyanın mucizeleri ABD'nin dikkatini çekti ve ABD soya endüstrisi kurdu. Soya ABD'nin en önemli ihraç kalemlerinden biri oldu. ABD " Yardım " adı altında ülkemize ucuza soya vermeye başladı. Şak, ABD ülkemizde soya ekimine karşı çıktı. Yerli tereyağı ve zeytinyağı pazarı zarara uğradı. ABD " Yeşil Devrim Projesi " başlattı. Gelişmekte olan ülkelerin buğday ihtiyacını karşılayacağız dediler ve dünyaya ve Türkiye'ye buğday ihraç etmeye başladılar. Tüm bu adımlar ve daha da fazlası ülkemizde ki tarım faaliyetlerini ve kapasitesini küçülttü. Ah o bitmek tükenmek bilmeyen Amerikan hayranlığı ve sonunda geldiğimiz nokta. Bir tarım devrimine ihtiyacımız var. Ülkemizi yönetecek siyasi aktör kim olursa olsun biz yazar, çizerler halk olarak siyasi iradeyi tarım devrimi yapmaya zorlamalıyız ve tekrardan tarımda kendi kendimize yeten bir ülkeye dönüşmeliyiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder