Kristof Kolomb bir sefer sırasında gemisini tamir ettirmesi gerekir. Mürettebatıyla beraber Jameika kıyılarına çıkarlar. Oradaki yerlilerden geminin tamiri için yardım isterler. Tamirat başlar ancak bir süre sonra yerliler Kolomb'un ve mürettebatının yiyeceklerini yağmalamaya başlarlar ve geminin onarımı da bir türlü bitmez. Süre uzadıkça uzar. Kolomb'un canı sıkılır. Birgün gemisindeki takvimi inceler. Takvimde yarın ay tutulması olduğu söylenir. Kolomb'un aklına yerlileri alt etmek için bir fikir gelir.Kolomb yerlilerin şefine: " Yağmaladığınız ve bize zorluk çıkardığınız için Tanrı çok öfkelendi. Öfkesini belirtmek için yarın gökyüzündeki ay kan kırmızısı renginde olacak " ertesi akşam olur. Takvimde yazdığı gibi ay tutulması yaşanır. Ayın rengi kırmızıya döner. Yerliler çok korkarlar ve Kolomb'a gelip çok pişman olduklarını ve bundan sonra onun emrine gireceklerini söylerler. Kolomb tebessüm eder ve Tanrının özürlerini kabul ettiklerini ve on dakika sonra ayın normal rengine döneceğini söyler. O olaydan sonra yerliler Kolomb'un emrinden dışarı çıkmazlar. Kolomb defterine şöyle yazar: " Cehalet her zaman köleliği getirir. " Dünyada kendi bayrağı, sınırları, kanunları olan nice devlet var emperyal devletlerin kölesi olmuş durumda. Bir ülkeyi esir almak istiyorsanız o ülkenin eğitim sistemini yok etmeniz gerekir. Ülkemizde eğitim kalitesi her geçen yıl daha da geriye gidiyor. Bir de ülkemize egemen olan siyasal islam din kisvesi altındaki kitap dışı dogmalarla cahil halkı kandırıyor. Cemaat ve tarikatları ülkeye hakim kılarak iktidar uğruna bir milleti cahil bırakıp yarınlarımızla oynuyor. Ülkemiz 22 yıldır kötü bir kabus görüyor. Son seçim sonuçları umut verdi ve yakında bu kabustan uyanacağımızın işareti. İnşallah bu ülkede tarım ve eğitim devrimi yapacak idareciler göreve gelecek. Çünkü bu ikisi Türkiye'nin geleceğini ve Türk halkını kölelikten kurtaracak olan şey.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder