Para iyi bir uşak, kötü bir efendidir. Parasını öder bisiklet, araba yada uçak bileti alırız. Bu şekilde görmediğimiz yerlere gider gezeriz. Parasını öder eve 2 kilo patlıcan alır yada bir lokantaya gideriz. Karnıyarık yada makarna yeriz. Parasını öder üzerimize bizi kışın sıcak tutacak bir mont alırız. Parasını öder sinemaya yada tiyatroya bilet alır yada bir kitap alırız. Bu şekilde eğlenceli vakit geçiririz. Dikkat ettiğiniz gibi para insana hizmet eden bir uşaktır. Tıpkı Alaaddin'in sihirli lambasından çıkan ve dileklerimizi yerine getiren mavi renkli sevimli cin gibi.
Yalnız insanoğlu bir defoyla yaratılmıştır. O da nefistir. Nefis öyle bir şeydirki hep DAHA DAHA der. Bize şükrü unutturur. Şeytanın 21. Yüzyıldaki en büyük silahı "Marka" dır. Evet marka. Adam evinin kirasını denkleştiremez ama 100 binliraya elmalı telefondan alır. Adam içine benzini koyamaz, kaskosunu yaptıramaz ama araba alır. Çocuğunun harçlığını veremez ama en pahalı kıyafetleri giyip kafede arkadaşlarına hava atar. İnsanın statüsü; iyiliği, cömertliği, merhameti, vicdanı ile değil maalesef parasıyla ölçülür olmuş. Zenginliği matah bir şey sanan insanlar DAHA da DAHA da diyerek maalesef putlaştırdıkları ve taptıkları paranın kölesi olmuşlar. Sırf ailesinin ekonomik seviyesi bozulmasın diye patronundan müdüründen mobbing gören ama para için onurunu yok sayan milyonlarca çalışan var. Daha çok para kazanmak için vicdanını susturan ve kötü şeyler yapan insanlar var. Onlar paranın uşak olduğunu unutmuşlar ve para onların efendisi olmuş. Kötü bir efendi ve o para denen efendi çoğu insanın ahlakını, ilkelerini ve vicdanını yok ediyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder