Ne yapalım kader böyleymiş" deriz. "Kaderde böyle yazıyormuş" deriz. " Kaderden öte köy yok" deriz. Kader kavramı felsefe yapılmaya başlanan eski çağlardan beri insanoğlunun zihnini meşgul etmiştir. Kader bir insan için yazılmış bir senaryo mudur ve insan yaşam tiyatrosunda kendisi için yazılan rolü oynamaya mecbur mudur? Daha açık yazayım. İnsan kendisine yüklenen bilgisayar programına harfiyen uyan bir robot mudur? Hayır. İnsanı diğerlerinden ayıran özgür iradesi vardır. İnsana seçme, tercih etme şansı verilmiştir ve bu durum insanın imtihanı ve sonucunda ödülü yada cezası olacaktır. Hayatımız boyunca iyi biri yada kötü biri olmayı tercih edip ahiretteki akıbetimizi belirleriz. Küçükken babası hapse girmiş iki kardeşten biri doktor olup insanlara yardım etmeyi seçmişken, diğeri hırsız olup insanlara kötülük etmiştir. İkisine de neden böyle oldun diye sorulduğunda " Babam ben küçükken hapse girdiği için " cevabını vermişlerdir. Aynı vaka karşısında iki farklı tepki durumu söz konusu. Yani kader insanın kendi elindedir. Peygamber efendimiz konuyla ilgili " Kader gayrete aşıktır " demiştir. Evet her canlının kaderi ezelde Allah katında yazılmıştır. Ancak Allah gelecekte bizim hangi tercihleri yapacağımızı hangi yoldan gideceğimizi bildiği için yani " Biz öyle davranacağımız için kaderimize yazılmıştır. Çünkü Allah her şeye kadirdir ve onun için geçmiş-gelecek diye bir şey yoktur herşey "Şimdidir" O yüzden hayatta tercih ettiğimiz patikalarda bize çukurmu yoksa köprümü getireceğini bilemeyiz ama yönümüzü kendimiz tayin ederiz. Tevekkül etmeli yaşamı iyi okumalı iyi tercihler yapıp talihin de bize yardım etmesi için dua etmeliyiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder