Başka birinin ikinci sınıf bir versiyonu olacağınıza her zaman kendinizin birinci sınıf bir versiyonu olun. İnsanoğlu taklit etmeyi sever. Aileler ergenlik çağındaki çocuklarına bak filancaya " Arabası son model, yazlığı var, parası var " der ve o yüzden sende doktor ol mühendis ol... ol da ol derler. Hep bir özenti içindeyiz. Koyduğumuz hatalı " Başarı " kriterine ulaşmak için çevremizdeki örnekleri taklit etmeye çalışırken hatalı önermeler yapıyoruz. Mesela Doktorlar zengindir o halde bende zengin olmak için doktor olmalıyım. Bu " Kuşların kanadı vardır ve havada uçarlar. O halde uçak da bir kuştur " demek gibi bir şey. Mesele özgün olmakda. Bunu başkalarını taklit ederek değil hayat patikamıza kendi yorumumuzu katarak ulaşabiliriz. Kendimden bir örnek vereyim. Halen dolapta beklettiğim henüz yayımlanmamış 2015 yılında yazdığım START isimli bir kitabım var. Kitapta yurtdışında yaptığım maraton seyahatlerini anlatıyorum. Kitabı yazmaya başladığımda bir açmaza düşmüştüm. Evet 42 kilometre maratonlar koşuyordum ama en iyi atletlerden biri değildim. Şampiyon değildim. İnsanlar benim gibi sıradan bir sporcunun yazdığı kitabı niye okusun diye düşündüm. Kitapta şöyle şampiyon oldum, şunları şunları yaptım madalya aldım gibi şeyleri anlatamazdım. Bende hikayeme kendi yorumumu kattım. Kıçını kaldırmak için bile kira isteyen 100 kilonun üzerinde miskin bir gençken çok kısa zaman içinde nasıl 30 kilo verdiğimi ve maraton koşucusuna dönüştüğümü anlattım. Yurtdışı maratonlarında gittiğim şehirlerdeki gözlemlerimi anlattım. Araya espriler kattım ve ortaya asla olamayacağım şampiyon bir sporcunun hikayesi yerine sıradan bir sporcunun kaleme aldığı özgün bir maraton-seyahat-komedi kitabı çıktı. START kitabında bir başkasının ikinci versiyonu olmak yerine kendimin birinci versiyonunu ortaya koydum anlayacağınız. Bu arada kitabı merak ettiyseniz yoruma mail adresinizi yazın size mail olarak START kitabımı yollayım. Buda bugünün güzelliği olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder