Modern insan hakikate bakmayı unutmuş gölgelerin peşine düşmüş. Tanrı'yı unutmuş, gölgelere tapmış. Kendini He-Man zannetmiş " Gölgelerin gücü adına " demiş. Mahareti cismine yaklaşan ışıkta değil sanal bir heybetle büyüyen gölgesinde aramış. Bu büyüklük insanın hoşuna gitmiş. Hayatı büyüklük ve küçüklük arasında sınıflandırmaya başlamış. Kimisi ailesinde, kimisi mahallesinde, kimisi şehrinde, kimisi ülkesinde büyüklük taslamaya başlamış. Duvara vuran gölgesinin büyüklüğünü şeytan insana " Ün " olarak pazarlamış. İnsanlar ünlü olma yarışına girmişler. Kimisi mahallenin kahvesinde, kimisi ülkenin meclisinde... Çünkü ün büyüklük demekmiş. Bu büyüklük aşkı insanın içindeki gizli Tanrı olma kompleksinden kaynaklanıyormuş. Oysaki insanoğlunun özgürlüğü büyük olmasında değil aşk olmasında saklıymış. Gerçek aşk şuymuş: Allah'ın insana " Her şeyi senin için yarattım " demesi ve insanında Allah'a " Her şeyi senin için terk ettim " demesiymiş. İnsanın Seneca'nın şu sözünü anlaması gerekirmiş: " Ün erdemin gölgesidir "
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder