1 Eylül 2024 Pazar

Sonbahar

 Yine bir son bahara girdik. Kurşuni gökyüzünün altında, sokaklara dökülen sarı yaprakların arasında, hafiften hüzün kokan bir havada, sıcaklardan soğuğa, coşkudan durgunluğa, kalabalıktan yalnızlığa yapılacak bir başka yolculuk daha... Ben son baharı insanın orta yaşlarına benzetiyorum. Otuzlu, kırklı yaşlara. Kayıplar genelde bu yaşlarda oluyor, kalabalık geldiğimiz bu hayatta giderek tenhalaşıyoruz. Tanıdıklarımız tek tek dökülüyor dallardan. Gençliğimizde hep mavi gördüğümüz hayatın grileşebileceğinin de farkına varıyoruz. Ölümü hatırlıyoruz. Gençliğin lay lay lomunun içinde bize fersah fersah uzak görünen ölümü... O son bahar yağmurları yok mu o sonbahar yağmurları. Rahmet görünümünde olan ama ıslattı mı bizi hasta eden yağmurlar. Ben onları mal, mülk, mevkiye benzetiyorum. Zahirde insana tatlı gelen ama batında insanı hasta eden şeyler. Tevazudan bir şemsiye gerek ıslanıp bozulmamak için. Birde kuşlar vardır. Gençliğimizde kalbimizin içinde kıpırdayan umutlar, hayata dair hayaller gibi. Kimisi gerçekleşmiş kimisi yarım kalmış hayaller... O kuşlar kendine her daim taze hayat gençlik arar. Sonbaharda o hayallerde kanat çırpıp uçarlar. Onları durduramayız. Kendilerine yeni baharlar bulurlar. Kış yakındır. Kışa hazırlanmak gerek geriye kalan bir çeyrek ömürde. Aslında kışa baharda, yazda hazırlanmak gerekir ama sonbahar insana verilmiş son şanstır. Sonbahar hayatla yapacağımız son danstır. İyilik biriktirmek gerek. Bulutların arasından güz güneşi gibi bir tebessüm, ömrünü adayacağın bir begüm, Allah aşkıyla sarhoş olacağın bir üzüm, cehennemden beraat ettirecek bir hüküm gerekli. Bunlara kavuşacak olan iyi niyetli. Bu sonbahar. Senin için son şans, hayatla edeceğin son dans. İyi değerlendirmeli kalan vakti...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder