28 Eylül 2024 Cumartesi

Akıl ve Bilinç

 Bilgisayarların icadı ile insanı insan yapan şeyin akıl değil bilinç olduğu ispatlandı. Bir bilgisayar bir matematik problemini insandan çok daha kısa sürede çözebilir. Bilgisayar insandan daha akıllı olabilir. Ama bilgisayarın asla bilinci olamaz. Kendinin farkında olamaz. Özleyemez, sevemez. Bilinç insana has bir özelliktir. Akif Manaf Değişim adlı kitabında akıl ve bilince bu şekilde değiniyor.Doğuyoruz büyüyoruz. Büyümek ömür boyu sürüyor. Bizlere Tanrı tarafından bahşedilen duyu organlarımız var. Bu duyularla çevreyi algılıyoruz ve veri topluyoruz. Bu verileri aklımızla yorumluyoruz ve fikir sahibi oluyoruz. Ancak bu fikirler mutlak doğru olmuyor. Zaten çevremiz yani yaşadığımız evren göreceli bir yer. Göreceli verilerin aklımızdaki yorumları yani fikirlerimiz de göreceli oluyor. Örnek verecek olursak: Bir köpeğin ısırdığı çocuk için köpek tehlikeli olurken, dağ kampında mahsur kalmış başka bir çocuğu ve ailesini havlayıp yardım çağırarak hayatını kurtaran köpek o çocuk için dost olabiliyor. Başka bir örnek verecek olursak: kuantum fiziğindeki Hesienberg belirsizlik ilkesine göre bir parçacığın momentumu ( kütle ile hızının çarpımı ) ile konumunu aynı anda belirlemek mümkün değildir. Bir elektronun hızını ölçtüğümüz anda konumu belirsizdir yani tam konumunu bilemeyiz. Konumunu ölçtüğümüz anda tam olarak hızını bilemeyiz. Yani duyularımız vasıtasıyla zihnimizde algıladığımız evren mutlak değil muğlaktır. Böylece aklımız da muğlakdır.

Mutlak olan tek şey bilincimizdir. Peki bilinç nedir? Bilinç yaşadığımız sanal evrenden yani göreceli algılardan ve bunların yarattığı göreceli fikirlerden sıyrılıp kendinin varoluşunun farkına varmaktır. Bilinç sevmektir. Çünkü mutlak olan tek şey SEVGİ dir.

Aşk din,

Mutluluk ibadet,

Sevgi ise Tanrıdır...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder