16 Eylül 2024 Pazartesi

Kaos

 Yaşam felsefesimize ters gelen olaylar hayatımıza ani bir darbeyle değil, yavaş yavaş çaktırmadan girdiğinde fark edemeyiz. Ben onlara küçük siyah adamlar diyorum. Başlarda bu siyah adamlardan etrafımızda bir kaç tane görürüz. Bu tartıya çıktığımızda bir hafta içinde aldığımız yarım kilo, pazardan aldığımız sebzeye gelen küçük bir zam yada anlık olarak hissettiğimiz küçük bir hüzün olabilir. Günler geçer gözümüz hayatımıza giren küçük siyah adamlara alışır. Aslında hayatımızı tamamen kaplasalar ( şişmanlık, enflasyon, depresyon ) itiraz edip tedbir alacağımız durumlara hayatımızdaki nicelikleri henüz az oldukları için ses çıkarmayız. Nede olsa şişkin bir egomuz vardır ve krallığımızın surlarını yıkılamaz olarak kabul etmişizdir. Egomuz gözümüzü o kadar kör etmiştirki sayıları her geçen gün artan ve hayatımızı siyaha boyayan küçük adamların farkına varamayız. Bu küçük adamlar kaostur. Ve kaos giderek normalimiz haline gelir. Bir sabah uyandığımızda tamamen küçük siyah adamlar yani kaos tarafından hayatımızın ele geçirildiğini anlarız. Durumu değiştirmek için hamle yaparız ama artık çok geçtir. İlk hafta aldığımız yarım kilo altı ay sonunda yirmi kilo olmuştur, sebzeye ilk hafta gelen beş lira zam elli lira olmuştur, başlangıçta hissettiğimiz anlık bir hüzün artık hayatımızı kuşatan bir depresyona dönüşmüştür. Elimizden mücadele etme gücü ve başarı duygularımız alınmıştır. Hayatta bozguna uğramamak için uyanık olmalıyız. Ego faydalı bir şey değildir ve algılarımızı yok eder. Algısız bir insan ise pençeleri ve dişleri sökülmüş bir aslana benzer. Hayatımıza giren olumsuz olayların farkında olmalı ve iş işten geçmeden tedbirimizi almalıyız. Çünkü küçük siyah adamlar çok sinsidir ve bizi uyutup esaret altına alabilirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder