23 Ocak 2024 Salı

Kıskançlık

 Kıskançlık, hepimizde az çok olan bir duygu. İlk ortaya çıkışı ezelde şeytanın Adem'i kıskanmasına dayanıyor. Allah insanı yaratıyor ve meleklere " Ben onu sizden üstün yarattım Adem'e secde edin " diyor. Meleklerin biri hariç hepsi secde ediyor. Biri hariç, o da şeytan. Şeytanın o zaman ki ismi Azazil. Azazil meleklerin hocası ve onlara ders veriyor. İşte o şeytan tarihteki ilk kıskançlık duygusunu yaşıyor ve Allah'a " Sen beni ateşten yarattın, Adem'i topraktan. Ben daha üstünüm ona secde etmem" diyor. Allah şeytanı kovuyor. Şeytan giderken " Bana kıyamet gününe kadar mühlet ver, yarattığın insanların zayıf olanlarını azdıracağım ve saptıracağım " diyor. Allah " Mühlet verilenlerdensin, yemin olsun cehennemi şeytanlardan ve sana uyan insanlardan dolduracağım " diyor ve şeytanla insan arasındaki savaş başlıyor. Buraya kıskanma duygusundan geldik. Kıskanmak şeytani kötü bir duygudur. Kıskançlık kendini yetersiz gören, kompleksli kişilerde ortaya çıkar. Başkasının fazlalıkları o kıskanç kişiyi rahatsız eder. Kıskanç olanlar diğerlerine tuzak kurarak, ayak oyunları yaparak aşağı çekmeye çalışırlar. Tıpkı şeytan gibi... Kıskançlık çok tehlikelidir. İnsanı şükürden uzaklaştırır. Kadere isyan ettirir. Kıskançlık halinden memnun olmama ve hayata teşekkür etmeme halidir. Bunun sonucu mutlak mutsuzluktur. Komşunun arabasını, her yıl gittiği tatilleri kıskanan birisi farkında değildir ama yavaş yavaş beynine ektiği küçük kıskançlık tohumları neticesinde bir süre sonra zihnini zehirleyip ele geçiren uğursuz bir mutsuzluğun pençesine düşer. Kıskanmayalım sevgili okur. Birinde bizde olmayan bir fazlalık gördüğümüzde maşallah diyelim. Hepimiz ressamı Tanrı olan evren tablosundaki bir fırça darbesiyiz. Birbirimizden farklı değiliz.Hayatın bir parçası olmaktan mutluluk duyalım. Bir şeyleri çok arzu ediyorsak o sinsi kıskançlık zehrini motivasyona dönüştürelim ve çabada olalım. Olur olmaz ama çabada olalım ve kendi hikayemizle mutlu olmayı bilelim. Unutmayın:

Aşk din,
Mutluluk ibadet,
Sevgi ise Tanrıdır...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder