9 Ocak 2024 Salı

İhtiyarlık

 Huzurevi müdürünün emekliliği gelmiştir. Burada acısıyla tatlısıyla uzun yıllar vazife yapmıştır yakında emekli olacak müdür. Yalnız aklını kurcalayan bir soru vardır. Huzurevinin kendisi gibi emektar olan güvenlik görevlisini çağırır. " Ahmet efendi başından beri bu işte birlikteyiz. İlk yıllarda huzurevindeki yaşlılara bakacak personeli ben seçiyordum. Ancak hep sıkıntı yaşıyorduk. Gelenlerin çoğu yaşlılara kötü davranıp eziyet ediyordu. Bende onları kovup yeniden gazeteye ilan verip yeni personel alıyordum. Onlar da aynı çıkıyordu. Sonra işin içinden çıkamayıp görevi sana devretmiştim. Personeli sen seçmeye başladıktan sonra gelenler hep yaşlılarımıza şevkatle ve sevgiyle yaklaştı. Bak emekliliğim geldi ve bir kaç gün sonra huzurevindeki vazifem bitiyor. Senin sırrın neydi Ahmet efendi? Gitmeden bunu öğrenmek istiyorum" Müdürünü dinleyen Ahmet efendi tebessüm etti ve şu cevabı verdi " Müdürüm, huzurevimizin giriş kapısının dışında karınca yuvaları vardı. İş başvurusu için gelenlerin çoğu o yuvalara dikkat etmeden üzerlerine basıp içeri gelirlerdi. Bazı adaylar ise karınca yuvalarını farkeder onları ezmemek için yandaki yoldan dolanırlardı. İşte ben o karınca yuvalarını ezmeyen kişilerini işe alırdım. Karıncaları bile incitmeyen bu insanlar yaşlılarımızı hayatta incitmezler diye düşünmüştüm." Bu bilinen bir hikayedir ama bilmeyeneniz için paylaştım sevgili okur. Etrafımızdaki yaşlılara iyi davranmalıyız. Kabul ediyorum kuşak farkı var, anlayış farkı var. Bazen lafları ters gelebilir.İnsan yaşlandıkçada biraz çocuklaşıyor. Ama unutmayalım ki bizler daha hayat okulunun ilk derslerini alırken onlar okuldan çoktan mezun olmuş yüce gönüllü kişiler. Onlar bizim öğretmenlerimiz. İhtiyarlarımızdan sevgi ve saygıyı esirgemeyelim. Unutmayalım ki insan zamana direnemiyor ve Allah ömür verdiyse birgün bizde yaşlı olacağız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder