27 Ocak 2024 Cumartesi

İhanet

 İhanet affedilmez. İhanet orduya savaşlar kaybettirir, halkı esarete sürükler, özgürlüğümüzü elimizden alır. Hayat tarzımız bizi sevdiğimiz şeylerden alıkoyuyorsa bize ihanettedir. Kendine şunu sor: hayat bana ihanet ediyor mu? Ediyorsa eskisini kov ve sana sadık olacak bir hayatı seç. Bu kolay bir şey mi diye soruyorsun. Seni temin ederim ki özgür olmadığın bir hayatın sana yaşattığı acının yanında kendi devrimini yaparken çekeceğin acı bir hiç olacaktır. En son ne zaman kahveni koyup bir kitap okudun? En son ne zaman dışarı çıkıp mis gibi bir yürüyüş yaparken ciğerlerine oksijen doldurdun? En son ne zaman sinemaya gidip ( Bakın evde işten yorgun argın gelip uyuklarken netflix den izlediğin filmden bahsetmiyorum ) güzel bir film izledin? En son ne zaman arkadaşlarınla bir araya gelip kafede çay içerken dertleştin? En son ne zaman tatile gittin? ( Şehrin dışına doğaya çıktın, piknik yaptın, yada bir çadırla ormanda hafta sonunu geçirdin. Bu da tatil sayılır ) Şehirden kaçabildin mi? Bu şehir senin tabiatının üzerine global düzen tarafından kurulmuş mesai-kariyer-geçim kaygıları ile yönetilen ve ormanlarını, nehirlerini, denizini betonlaştırmış ve hatırlamadığın bir tarihten beri sana tabiatını unutturmuş bir şehir. Peki tabiatım ne diye soruyorsun şimdi. Tabiatın özgür olma, tabiatın stressiz huzurlu yaşama, tabiatın olayları sorgulama ve fikir üretecek vakte sahip olma, tabiatın seni mutlu eden şeyleri yapma ve tabiatın kendinle başbaşa kalıp ruhuna bakma. Yani içindeki Tanrı'yı hatırlama. En son ne zaman Tanrı'yı hatırladın? Bugün kendine bir sor sevgili okur. Hayat bana ihanet ediyor mu? Ve kendi devrimine başla. Özgürlük için. Yıllar önce unuttuğun tabiatın için.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder