Resme bakıp bu paylaşımı futbol yazısı zannetmeyin. 23 yaşında genç bir adam olan Sacha Boey'in ilham verici hikayesini siz sevgili okurlarımla paylaşmak istedim. Boey 2,5 yıl önce Galatasaray'a transfer oldu. O zaman Fatih Terim vardı. Sahadaki sonuçlar istenildiği gibi olmadığı için sezon ortasında Terim'le yollar ayrıldı ve Torrent adında bir İspanyol teknik direktörle anlaşıldı. Torrent yarım sezon kaldı ve giderken Sacha Boey hakkında yönetime olumsuz bir rapor verdi. " Boey bu takımda oynayacak çapta bir futbolcu değil, takımdan gönderilmeli " gibi şeyler söyledi. 2022 yazında Galatasaray'a yeni yönetim ve teknik direktör geldi. Ve onlar Torrent'in raporunu göz önüne alarak Sacha Boey'i sezon öncesi hazırlık kampına dahil etmediler. Galatasaray yurt dışında kamp yaparken Boey tesislerde kaldı ve yalnız başına çalıştı. Bir futbolcu için ne kadar onur kırıcı ve moral bozucu bir durum. " Biz seni takımda düşünmüyoruz, takıma almıyoruz. Sen tesislerde kal ve yalnız başına çalış " Sezon başladı bir sakatlık oldu ve Teknik direktör Okan Buruk elinde o mevkide başka alternatif olmadığı için mecburen Boey'i sahaya sürdü. Boey şansını iyi kullandı ve geçen sezon formayı kaptırmadı. Sahaya güç,enerji, mücadele ve yetenek ortaya koydu. Müthiş oynadı ve onun da katkılarıyla Galatasaray ligi şampiyon bitirdi. Sanki sezon öncesi kampa dahil edilmeyen Boey tesislerde yalnız başına çalışırken içine süpermen kaçmış sağ kanatta temposu, hırsı, hızıyla sahada kasırga gibi esiyordu. Bu sezon Galatasaray'ın avrupa maçlarında da standardını bozmayan Boey Bayern Münih'in dikkatini çekti ve Alman devi Boey'i 30 milyon avro karşılığında kadrosuna kattı. Bayern Münih öyle tırışka bir takım değil. Dünyanın en büyük kulüplerinden biri. Galatasaray alırken 1,150 milyon avro ödemişti ve satarken 30 milyon avro kazandı. Düşünün daha bir buçuk yıl önce hakkında " işe yaramaz, gönderilsin " denen bir oyuncu takımın yaz kampına alınmıyor, enseyi karatmadan tesislerde yalnız başına azimle, inançla çalışıyor. Forma şansını bulup bir daha kaybetmiyor ve dünyanın en büyük kulüplerinden birine transfer oluyor. Boey'in hikayesi bize şunu anlatıyor. Başkalarının bize yapamazsın, başaramazsın demesine bakmadan kendimize olan inancı korumalı, çok çalışmalı ve hırsımızı işimize yansıtmalıyız. O fırsat muhakkak bir gün gelir. Geldiğinde hazır olmalı ve başarıya yürümeliyiz. Boey'in 22 yaşında böyle bir mental güce ve olgunluğa sahip olması olayın takdir edilesi başka bir tarafı. Biz senden razıyız Boey. Yolun açık olsun.