17 Aralık 2023 Pazar

Hayat Tavlası

 Hayat denen yolda hava her zaman güzel olmaz. Bazen fırtınalar, kuvvetli rüzgarlarla karşılaşırız. Hani muhatap olduğumuz zorluklar, dertler, tasalar varya. Hani sanki sırtımızdaki çuvalda bir yük gibi taşıdığımız bizi yavaşlatan dertlerimiz. İşte çuvaldaki o yükler ansızın kopan fırtınalarda, esen kuvvetli rüzgarların bizi uçurup havalandırmasını meçhul bir kadere savurmasını engeller. O yükler. Hep taşımaktan şikayet ettiğimiz yükler... Bazen bizim hayatımızı kurtarır. O yüzden bazı dertler faydalıdır. Spor salonunda ağırlık kaldırarak nasıl kaslarımızı güçlendiriyorsak hayatta karşılaştığımız maddi manevi yorgunluklarla karakterimizi, ruhumuzu güçlendiririz. Zorlamayan hayattın zevki olmaz. Hayat tıpkı tavla oynamak gibidir. Rakibimiz hayattır. Gelen zara göre yani kaderin bize sunduğu imkana göre hamlelerimizi yaparız. Şimdi karşınızdaki rakibin tavlada acemi olduğunu ve tüm oyunları her seferinde kazandığınızı düşünün. Oyundan hiç bir zevk almazsınız. Hayatta böyle işte. Hayat dediğin zorlamalı, hayat dediğin iyi zar gelmesi için dua ettirmeli. Hayat insana Tanrıyı hatırlatmalı, insanın aklını çalıştırmalı, insana engelleri aşmak için planlar yaptırmalı. Ancak bu şekilde dönüşebilir ve potansiyelimize ulaşabiliriz. Yürüdüğün yol seni yordu diye üzülme. Yolun şükründe ol. Ya hiç yol olmasaydı ve bir odaya hapsolsaydın. Eğer hesabını, kitabını yaptıysan muradın için savaşa girmekten çekinme. Ama kendini de bil. Kazanamayacağın savaşa girme. Cesaret hiç korkmamak değildir. Korkuna rağmen harekete geçmektir. Kork, hatta ödün patlasın koş girişinde durduğun tünelin karanlığına. Sözlerinde ve hatta aklında beliren düşüncede bile özenli ol. Unutma hayat kocaman bir mağara. Söylediğin ve düşündüğün şeyin yankısını duyuyorsun. Ne ekersen onu biçiyorsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder