26 Temmuz 2025 Cumartesi

Don Kişot ile Şeytan

 15 Temmuz 2016 tarihinde ülkemize ordu içindeki FETÖ örgütünün elemanları tarafından yapılan darbe girişiminden sonra Atatürk'ün Türkiye'deki tekke ve zaviyeleri kapatıp diyanet işleri başkanlığı kurmasının ne kadar isabetli bir karar olduğunu anlamış olduk. Gerçi siyasal İslama karşı olan Atatürk ilke ve inkilaplarına bağlı olan azıcık muhakeme yeteneği gelişmiş bir kesim bu kararı zaten anlamış ve taa eskiden beri cemaat olarak bilinen ülkeyi yönetenler tarafından "ne istedilerse verilen " müridlerini ülkenin kritik kadrolarına atayan, Türkçe olimpiyatlarında " Gel artık bitsin bu hasret " diyenler, ordudaki Atatürkçü askerlere FETÖ cü yargı ve polisler tarafından kumpas kurmak amacıyla düzenlenen kod ergenekon davaları için " Ben bu davanın savcısıyım" diyenler, 15 Temmuz darbesi sonucu " Kandırıldık, aziz milletimiz affetsin " diyen muhteşem muktedirler tarafından darbe teşebbüsünde 250 vatandaşımız ölmeden, F16 lar tarafından meclis bombalanmadan, tanklar sokaklara çıkıp boğaz köprüsü kapatmadan anlaşılamamıştı. İşin ilginç yanı 23 yıldır ülkeyi yöneten ve İsmet İnönüyü zaman zaman eleştiren asrın liderimizi ilk okul mezunu FETÖ kandırdı ama İnönü'yü Churcill bile kandıramadı. FETÖ olsun dini siyasete alet eden partiler olsun aklıma hep Don Kişot kitabındaki şu bölümü getirir:

" Şeytan giderken Don Kişot arkasından bağırdı "

Don Kişot: ormandan geçerken naralar atanlar senin adamların mıydı?

Şeytan: Evet, benim adamlarım çoktur.

Don Kişot: İyi ama " Allah, Allah " diye bağırıyorlardı.

Şeytan: E ne sanmıştın? Şeytan, şeytan diye mi bağıracaklardı? Bizim işimiz bu. Aldatmak. Daima aldatmak.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder