Akıl insana bahşedilmiş büyük bir güç. Hava gibi, internet gibi, Tanrı gibi fiziksel olarak kavranamayan lakin etkisini yaşadığımız varlığını bildiğimiz bir şey. Gelgelelim hayat dediğimiz şey sadece akılla, düşüncelerle yaşanamayacak bir yer. O yüzden cismi bir dünyada yaşıyor, fiziksel bedenlerimizle deneyimliyoruz. İnsan anlamak ister. Doğayı anlamak, fiziksel yasaları anlamak, toplumu anlamak, tarihi anlamak, Tanrı'yı anlamak ve kendini anlamak ister. Anlayamadığı şeyden korkar. Belirsizlik yani gri bölge insanın kabusudur. O yüzden; matematik, fizik, kimya, biyoloji, felsefe gibi bilimler gelişmiştir. Yalnız anlamak konusunda aklın yetersiz kaldığı durumlar olabilir. Bazen anlamak için deneyim gerekir. Yeni doğan bebeğini ilk kez kucağına alan bir anne, ibadet ettikten sonra yaratıcısına dua eden bir müminin kalbinde duyduğu huzur, iki aşığın tek yürek olmuş bir çarpan kalplerinde hissettikleri sevgi... Tüm bunlar eğer ortada deneyim yoksa sadece düşünerek kavranamayacak olaylardır. Şu noktaya geliyoruz: Anladığımız için yapmadık, yaptığımız için anladık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder