İnsan kabul etmediği şeylerin kölesi olur. Kibrimiz, egomuz " Sen daha iyisine layıksın " diye zihnimizden benliğimize sürekli fısıldar. Huzurumuzu kaçırır. Kibir ve ego çok tehlikeli marifetli avukatlar gibidir. Bir süre sonra hayatın size haksız davrandığına sizi ikna ederler ve bünyede kronik bir mutsuzluk yaratırlar. İnsanın kendini kurban gibi hissetmesi, kurban psikolojisinde olması kaçınılmaz olur. Bunun tekbir ilacı var. " Kabul " etmek. Siz hayat şartlarınınızı kabul edince kibriniz ve egonuzla barış yaparsınız. Bu bir nevi ateşkes antlaşması gibidir. Böyle olunca zihniniz kendinizi kurban psikolojisine sokan parazitleri artık üretmez ve berraklaşır. Berrak bir zihinle ihtimalleri ve hayatın size sunduğu fırsatları daha iyi görürsünüz ve o yönde sağlıklı adımlar atarsınız. Lütfen bu yazıdan, talihe isyan etmeyelim kuyruğu kıstırıp kaderimize razı olalım, tarzında yanlış bir anlam çıkarmayalım. İsyankar da olalım ve kaderimizi değiştirecek çabada olalım lakin isyan ederken kibrimizi ve egomuzu besleyip bizi kronik mutsuzluğa sürükleyecek kurban psikolojisine girmeyelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder