3 Mart 2024 Pazar

Kelimelerin Gücü

 Kelimeleri hiç düşündünüz mü? Bir metin okurken yanyana dizilmiş değişik kombinasyondaki sözcükler biz onları okuyunca bir mana kazanıyor. Kağıdın üzerindeki kelimeleri gözlerimiz vasıtasıyla algılıyoruz ve beynimizde bir imgeye dönüştürüyoruz. O imgeler vücudumuzda çeşitli duyguları açığa çıkarıyor. Kağıt ve üzerindeki mürekkep cansız ama bizim bedenimizde açığa çıkardığı duygularla cana dönüşüyor. Bu olay bana çok ilginç geliyor. Yani komik bir şey okumuşsak kahkaha atıyoruz, ses çıkıyor, gülmekten gözlerimizin kenarları kırışıyor. Çok hüzünlü bir şey okumuşsak kederleniyoruz ve gözümüzden yaşlar süzülüyor. Cansız kelimeler canlı tepkiler yaratıyorlar. Herkesin bir ömrü var. Herkes yaşayışıyla kendi kitabını yazıyor. Hayata olan fiziksel yada düşünsel tepkilerimizin tümü evrende bir iz bırakıyor. Ki bu bilimsel olarak kanıtlanmış bir durumdur. Tepkilerimiz mürekkep, evren ise kağıt oluyor ve tüm insanlar ömürlerini yaşayarak kendi kitaplarını yazıyorlar. Ecel gelince kişinin kitabı kapanıyor. Biz sınırlı bir güce sahip sıradan insanlar bile bir kitabı okuduğumuzda onu realiteye dönüştürebiliyorsak, biz öldükten sonra ömrümüz boyunca evrene nakşettiğimiz kişisel kitabımızın Tanrı'nın okuması sadece okuması sonucu tekrardan var olabileceğimizi düşünmemek elde mi? Evren üzerinde yaşayan insanlar ve olaylar Tanrı'nın bir metni okuması sonucu realiteye dönen ve vücut bulan yaşam değil midir? Doğdumuz şartlar içinde bulunduğumuz sosyal çevre insana kendi kitabını yazması için doğumuyla verilen sınırlardır. Her insan Tanrı'nın kendisi için belirlediği doğuştan gelen parametreleri kullanarak kendi hayatını şekillendirir yani kendi kitabını yazıp hayatını yaşar. Yani kaderimiz kendi elimizdedir.Ölümden sonra yaşama, Tanrı var mıdır sorusuna ve kader kavramına birde bu açıdan bakmanızı istiyorum sevgili okur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder