8 Temmuz 2024 Pazartesi

Sürüngenler

 Hayatta kalma, üreme, tehditlere karşı refleks göstermeye ilişkin hareketlerimiz beynin amigdala kısmı tarafından yönlendiriliyor. Birde amigdalayı saran beynin kıvrımlı korteks kısmı var. Bu korteks bize felsefe yapma, sanatsal değerler üretme, empati kurma gibi yetiler veriyor. Doğada vahşi yaşamın içinde hayatta kalmaya programlanmış sürüngenlerin beyinlerinde korteks kısım yok denecek kadar az gelişmiştir ve beynin baskın olan kısmı amigdaladır. Sürüngenler hayatta kalma ve neslini devam ettirmeye odaklanmışlardır.


Şöyle bir düşününce günümüzde ülkeleri yöneten akılların yada günlük hayatta karşılaştığımız pek çok insanın amigdalası baskın olan sürüngenler gibi olduğuna şahit oluyoruz. Daha çok para istiflemek için kazık atan esnaflar, ünvan mertebe için kumpas kuran beyaz yakalılar yada farklı bir kültüre tahammülü olmayan, başkasını tehdit olarak algılayan savaş çıkartıp soykırım yapan kan döken emperyalist devletler... Bu örneklerdeki akıllar sağ duyudan ve empatiden yoksun olarak iç güdüyle hareket ediyorlar. Hayvani dürtülerle karar alıyorlar ve toplumun hatta dünyanın huzurunu kaçırıyorlar.

Huzur için beyinlerin korteks kısmını harekete geçirmeliyiz. Buda okuyarak, sanat yaparak, fikir üreterek olur. Atatürk boşuna dememiş: " Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuştur " diye. Modern insan ve yaşamdan önceki mağrada yaşayan, avlanan insan türünden gelen genlerimizde taşıdığımız hayatta kalma güdüsünü bir tarafa bırakma zamanı geldi. Eski insan ateş yakıp ormanda uyurdu ve hep tetikte olurdu yırtıcı bir hayvanın saldırısına karşı. Ama devir değişti. Artık güvenli evlerimizde güvenli hayatlarımızı yaşıyoruz. İnsanlık olarak çokca kitap okumalı, fikir üretip tartışmalı ve sanat yapmalıyız. Yöneticilerimizi seçerkende amigdalası baskın sürüngen beyinlileri değil, sağ duyulu mantıklı kişileri tercih etmeliyiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder