1 Kasım 2023 Çarşamba

Tarım


 İşte size Cumhuriyetin ilk yıllarından bir Köy Enstitüsü diploması. Şu derslere bakın. Vakti zamanında köylümüz entellektüel ve mesleki anlamda mükemmel eğitiliyormuş. " Köylü milletin efendisidir " lafı boşuna söylenmemiş. Bir toplumun en önemli ihtiyacı gıdadır. İsterseniz bankanızda bir milyar dolarınız olsun. Yada modern kentlerde herkesin refah seviyesi ve kazandıkları para yüksek olsun. O kente gıda girmedikten sonra siz oturup kalın cüzdanınızdaki banknotları yiyemezsiniz. Aç kalırsınız. Gıda ise tarım ve hayvancılıkla sağlanır. Bunun arkasındaki emek ise köylüye aittir. Genç cumhuriyetimiz bunun önemini kavramıştı ve köylümüzü el üstünde tutup onlara mükemmel eğitim verip donanımlı birer yurttaş haline getiriyordu. Sonra biz bir yerlerde hata yaptık. Tarımı değersizleştirdik, köylüyü çıkmaza ittik. Köylerden şehirlere göç oldu. Ağır nüfuz yükünün altına giren şehirler kambur, çirkin kaotik bir hale büründü. Artık kimse tarım yapmak istemiyor. Sizi temin ederim tarım gücünü kaybetmiş bir Türkiye için bu durum ülkemize akın akın gelen mülteci meselesinin de önünde olan bir beka sorunudur. Yakın gelecekte aç kalabiliriz. Birde doğamızı yok ediyoruz.Zaten dünyamız böyle giderse doğasını kaybdecek yada yaşanacak bir nükleer savaşla küresel bir çevre felaketi yaşanacak. Tarım yapacak alanlar toptan yok olacak ve biz dünyalılar aç kalacağız. Bilim devreye gilecek ve yemekler yerine tatsız gıda haplarıyla besleneceğiz. Torunlarımız lezzet, tat denen kavramları unutacaklar. Bilimi seferber edip küresel çevre krizi sonucu yok olan tarım alanlarının küçük de olsa bir kısmını eski dünyadaki gıdaların hasatını alabilmek için ıslah etmeye çalışacaklar. Kulağa bilimkurgu gibi gelse de bu felaketin önüne geçebiliriz. Devletleri yenilenebilir enerjiye geçirmeli, nükleer savaşlara engel olmalı ve en önemlisi tarımı ön planda tutmalıyız. Torunlarımıza yaşanabilir bir dünya bırakmak hepimizin vazifesidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder