31 Ekim 2024 Perşembe

Hayatın Rengi

 Düşünce duyu organlarımızla algıladığımız verilerin zihin tarafından yorumlanmasıdır. Zihnimizde oluşan düşünceleri üç sınıfa ayırabiliriz. Olumlu ( Beyaz düşünce ) , olumsuz ( Siyah düşünce ) ve belirsiz ( Gri düşünce ) Hayatta ne algılarsak algılayalım bizim için ya olumludur, ya olumsuzdur yada belirsizdir. Örneğin sağlık. Sağlık hakkındaki kanaatimiz olumludur. Hastalık hakkındaki düşüncemiz ise olumsuzdur. Yeni seçilen belediye başkanı hakkındaki kanaatimiz ise belirsizdir. Yapacağı icraate göre karar veririz. Peki zihnimizin her yaptığı sınıflandırma doğru mudur. Düşünce verilerin yorumudur dedik. Zihnimizin her yaptığı yoruma güvenebilir miyiz? Sonuçta yorumlarımızın yönünü deneyimlerimiz belirler. Her bireyin deneyimi aynı olamaz.  Siyah düşünce veya beyaz düşünce alanları kontrolümüzdedir. Bir yargıya varıp klasörü kapatırız ve iş biter. Ama gri düşünce yani belirsiz durumlar kontrolümüz dışındadır. Zihnimizde gri kümeye koyduğumuz insanın yada olayın iyi mi yoksa kötü mü olduğunu zaman yani gelecek gösterecektir. Gelecek ise biz 3 boyutlu varoluşlar için belirsizdir. Burada kader devreye giriyor. İnsanın Tanrıya sığınma ve O'nun planına güven duymaya ihtiyacı vardır. Eğer hayatın bir rengi olsaydı bence bu gri olurdu. Çünkü hayat iyiyi de ( Beyaz ) kötüyü de ( Siyah ) içinde barındırıyor ve bu ikisinin karışımı gridir. Zihnimizde beyaz düşünce bölgesi yada siyah düşünce bölgesi aktifken Tanrı'ya uzak düşeriz. Beyazken çok mutluyuzdur şükrü unuturuz. Siyahken kırgın veya öfkeliyizdir isyan ederiz. Tanrı en iyi gride yani belirsizlikte bulunur. Belirsizlik dengedir. Bir kefesinde siyah diğer kefesinde beyaz olan terazinin dengesi gibi... Gri belirsizliktir, belirsizlik dengedir çünkü sonraki anda hangi kefeye yeni yük gelip dengenin ne tarafa bozulacağını bilemezsiniz, denge ise Tanrı'dır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder