21 Mayıs 2024 Salı

Vicdan

 Bir hırsız hapiste olduğu ve çalamadığı için daha az hırsız değildir. Yada bir kişi cezadan korktuğu için suçtan kaçındığı için ahlaklı değildir.


Hayat internet bizler ise bilgisayar gibiyiz. İnternetten beyinlerimize sürekli veri akışı oluyor. Bu verilerin içinde güzel şeyler de var kötü şeyler de. Oyunun kuralı bu: kötü şeylere beynimizi kapatamıyoruz. Karakterimiz zayıfsa kötü verileri gerçekliğimiz haline getiriyoruz ve suça meğil ediyoruz. Suç işlemek kuyu kazmak gibi. Günahlarımızın arasına her yenisini eklediğimizde kuyu giderek derinleşiyor ve bir süre sonra kendi kazdığımız kuyunun dibinde kalıyoruz ve güneşi artık göremiyoruz. Vicdanımız bize her cismin her olayı tefarruatlı gösteren gün ışığı gibi. Suça batmış kişiler vicdanın ışığından mahrum kalıyorlar. Bu kişilerin çoğu nefislerini doyuracak altını, parayı, makamı, şanı kazdıkları toprağın dibinden çıkartıyorlar. Tatminde oluyorlar ama maalesef kendi kazdıkları kuyunun dibinde ışıksız kalıyorlar.

Doğru ile yanlışı ayırt etmemizi sağlayan bir yazılımla dünyaya geliyoruz. Onun adı vicdan. Vicdan bizi tuzağa düşürecek hayat internetinden gelen virüsleri engelleyen bir anti-virüs programı. Kuyunun dibinde karanlıkta kalmışlara oranla yeryüzünde yaşayanlarda daha kuvvetli oluyor vicdanın ışığı.

Ama son nefesi vermeden önce herkesin bir şansı var. Allah bana şirk koşmayanlardan dilediğim kulumun tüm günahlarını affedebilirim diyor. Karanlıkta kalmış bir insana rastlarsak ona ikinci bir şans vermeliyiz kanımca. Eğer o da pişmansa ve gün ışığını tekrar görmek istiyorsa ona bir ip uzatmalıyız. Allah'ın ipini... Belkide o kişi bizim imtihanımızdır. Kim bilir?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder