28 Mayıs 2024 Salı

Alış veriş

 Hayat bir alış veriş. Bir yerden bir yere giderken otobüse, metroya para veriyoruz, karnımızı doyurmak için ücretini veriyoruz, yeni bir günde ayakta durabilmek enerjik olmak için vücudumuza ödemeyi uykuyla yapıyoruz, fikir üretebilmek için beynimizi kitapla, yazıyla besliyoruz yani yaşamak için en basitinden en karmaşığına evrenle sürekli bir alış veriş içindeyiz.


Konu tecrübe edinmeye gelince korkuyoruz. Bu alış veriş kuralını yok saymaya çalışıyoruz. Tecrübe hata yapılarak kazanılan bir şey. Deneyimin bedeli hata yapılarak ödeniyor. Nasıl ki bir kafede oturup lezzetli bir karışık pizza yemenin ücreti varsa, sahip olunmak istenen bir tecrübenin de ücreti var. Bu ücret gençken alınan hatalı kararlar, yapılan yanlışlar ve mağlubiyetler. Sahip olduğumuz deneyimin ücretini hatalarımızla ödüyoruz. Sophia Loren'in şöyle bir sözü var: " Hatalar, dolu bir hayat için ödediğimiz bedeldir "

Hata kelimesinin insandaki çağrışımı negatiftir. Negatif bir duygu oluşturur bünyede. Okullardaki sınav kağıtlarımızı okuyan öğretmenimiz bile hatalı cevabımızın önüne kırmızı kalemle kocaman bir eksi koyar. Günümüzde benliklerimizi ele geçiren sosyal medya bile bize hatasız olmayı dayatıyor. Kusursuz manzara fotolarını, kusursuz ziyafet ortamlarını, filtreli kusursuz güzellik selfielerini beğeniyoruz. Sosyal medya hatanın olmadığı bir ilüzyonu benliklerimize dayatıyor ve bizleri hatasız olmaya zorluyor. Oysa bu mükemmeliyetçi anlayış sonu psikolojik rahatsızlıklara varabilecek tehlikeli bir durumdur.

Hata gübre gibidir. Bir bitkinin büyümesi çiçeklenmesi için gereken güneş, su kadar değerli bir şeydir. O yüzden hatalarımızı gübremiz yapalım ve yanlışlarımızdan edindiğimiz tecrübelerle büyümeye bakalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder