Gezi'de avm yapmak için ağaçlara göz dikmişlerdi Akbelen'de ise maden ocağı için ormana kıymaya çalışıyorlar. Halk jandarmalara ve tomalı biber gazlı polise karşı Akbelen ormanını savunmaya çalışıyor. Halk ormanını ve doğayı devlete karşı korumaya çalışıyor. Trajikomik bir durum. Akbelen ormanı aklıma Yalova'daki Yürüyen Köşk'ü getirdi. Adı size ilginç geldi değil mi? Köşk nasıl yürür dediğinizi duyar gibiyim. 1928 yılında Atatürk Yalova sahilinde ulu bir çınar ağacı görür. Ağaçtan çok etkilenir ve gidip gölgesine oturur. Atatürk burayı çok sever ve agacın yanına bir ev yaptırılması emri verilir. Ev tamamlanır ve Atatürk bazen Yalova'ya gelerek bu evde kalmaya Türk ve yabancı devlet adamlarıyla burada görüşmeler yapar. Birgün bahçevanın evin yanındaki çınar ağacının dallarını kesmek üzere olduğunu görür. " Nabıyorsun? " der. Bahçevan " Paşam bu ağacın dalları eve zarar veriyor o yüzden keseceğim" der. Atatürk çok sinirlenir ve " Ağaç kesilmeyecek köşk yürüyecek " der. Mimar ve mühendisler hemen bir çalışma başlatır. Ev temel seviyesinde kazılır. Temele raylar yerleştirilir ve bina doğu yönünde 4.8 metre kaydırılır. O tarihten sonra o ev Yürüyen Köşk olarak adlandırılır. Eğer bir gün yolunuz Yalova'ya düşerse Yürüyen Köşkü muhakkak ziyaret edin ve Atamızın bir zamanlar yaşadığı mekanda denize karşı bir Türk kahvesi için.Ağacın bir dalının kesilmemesi için yürütülen köşkten yürütmek için kesilen ormanlara... Nerden nereye...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder