15 Temmuz 2023 Cumartesi

Mission Impossible

 Tom Cruise'un başrol oynadığı Görevimiz Tehlike film serisinin son halkası Mission Impossible dün vizyona girdi. Soluğu sinemada aldım. MI da IMF gücüne bağlı ( Bu IMF bildiğiniz devletlere borç veren IMF değil. Açılımı Impossible Missions Force yani İmkansız Görevler Gücü ) Ethan Hawk adlı ajanın dünyanın çeşitli coğrafyalarında kötülere karşı atıldığı birbirinden tehlikeli maceraları anlatıyor. Bir Mission Impossible filmi izlediğinizde bu son filmde olduğu gibi Yemen çöllerinde kum fırtınası içinde silahlı çatışmayı yaşayabiliyor, Abudabi havalimanında heyecanlı kovalamacalara şahit oluyor, Roma sokaklarında adrenalin dolu içine polis arabalarının, Tom Cruise'un ustaca kullandığı motorsikletin karıştığı takip sahnelerini yaşıyor, Venedik'de top class bir partiye katılıyor ve Avusturya dağlarının eteklerinde son sürat giden bir trende gerilim dolu aksiyonları deneyimliyorsunuz. Gerçekçilik konusunda Mission Impossible'ın üzerine başka film tanımam. Çünkü Tom Cruise tüm tehlikeli sahnelerde dublör kullanmadan çekim yapıyor. Mesela bu filmde bir sahnenin kamera arkası sahnesini izledim. Uçurum sahnesi. Tom motorsikletle uçurumun ucuna son sürat yaklaşıyor, uçurumun ucundan boşluğa motorsikletiyle atlıyor. Yüzlerce metreden yere çakılsa Tom'u spatulayla kayalardan kazırlar. Tom uçurumdan motorla düşüyor düşüyor ve son anda paraşütünü açıp güvenli bir şekilde vadiye iniyor, bıraktığı motor ise kayalara çarpıp bin parçaya bölünüyor. Tom bu sahnede blue box ya da özel efekt kullanmamış ve gerçekten bu tehlikeli uçurum-motor-paraşüt sahnesini çekmiş. İşte otuz yıldır devam eden MI serisinin ve Tom Cruise'un başarısının ardındaki sır burada yatıyor. İşine ve seyirceye saygı... Bu filmde Tom; dini, devleti, kimliği olmayan bir düşmana karşı savaşıyor. Bir bilgisayar programına karşı. Üretildikten sonra bir bilinç kazanmış ve kontrolden çıkmış varlık adındaki program insanları, devletleri ve istihbarat servislerini maniple ediyor ve dünyanın en güçlü siber silahı haline geliyor. Devletler varlık denen bu programı kendi kontrolleri altına alıp dünyanın en büyük gücü haline gelmenin hayallerini kurarken Tom Cruise ise bu programı yok etmeye çalışıyor. Filmdeki varlık adındaki bu programı gördükten sonra aklıma türlü türlü sorular geldi. Ya günümüz dünyasında üretilen yapay zekalardan biri günün birinde akıllanıp bir bilince kavuşursa ve gerçek bir insanmış gibi bilim adamlarıyla yazışıp dünya nüfusunu kırıp geçirecek bir biyolojik silah üretirse. O bilim adamlarının hesabına bir kaç milyar dolar yatırıp onları piyon olarak kullanıp bir biyolojik silah üretirse. Yada askeri sistemlere sızıp aynı anda Rusya ve ABD nin nükleer silahlarını ateşlerse... Al sana kıyamet. Bu yapay zeka konusu çok enteresan ve tehlikeli bir konu ve devletlerin hafife almaması gereken bir konu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder