13 Haziran 2014 Cuma

BAŞARI


Başarı. Hayatımızın her anında karşılaştığımız, ama doğru ama yanlış mutluluğumuzu endekslediğimiz bir kavram. Derslerde başarı, işte başarı, hayatta başarı… Basit şekilde ele alacak olursak hedeflenen noktaya ulaşılmasıdır başarı. Sistem bazen karşımıza eşik noktasını kendi koyar. En azından İlerleyebilmek, tutunabilmek için o minumum eşiği geçmek zorunda kalırız. Bence yerine göre buda önemli bir başarıdır. Tabi ki tatmin olmamız belirlediğimiz hedefleri gerçekleştirmemizle  ya da öngörülen bir zaman diliminde o hedefe varabilecek potansiyeli kendimizde buluyor olmamızla da ilgilidir.

Başarı için hedef koymak gereklidir. Sağlıklı bir hedef ise kendini iyi tanımaktan geçer. Mevcut yeteneklerinizin kolaylıkla başarabileceği hedeflerden ziyade kendinizi değiştirip, geliştirebileceğiniz hedefleri seçmek daha yararlıdır. Bununla birlikte moral, güven, istikrar kazanma yolunda kolay hedeflerde kendi içlerinde değerlidir. Yönü belli olmayan gemiye hiçbir rüzgarın faydası olmaz. Yönümüzü amaç ve beklentilerimiz doğrultusunda belirlemeliyiz. Yolculuk ve yolculuğumuz öncesi  hazırlık stratejimizi iyi yapmalıyız. Başarı, hedef ve hazırlık. Doğru bir hazırlık süreci hedefe varmanın en önemli unsurlarından biridir. Koyulan nice hedefler hazırlık sürecinin hemen başında pes edilmesiyle gerçekleşmeyen hayaller hurdalığında çürümektedir. Kararlılık. Bu sizi yolculuğun her aşamasında oyunda tutar. İşler iyi gidebilir, kötü gidebilir, beklenmedik aksilikler çıkabilir… İşte kararlılık bu gibi durumlarda ayaklarınız devam etmese de, zihniniz dur dese de, gönlünüz pes etse de (Bakın gönül dedim. Öyle bir an gelir ki o bile pes edebilir! ) sizi yolda tutan otomatik pilottur. O refleksi gösterebilen bünyelerin durdurulması çok zordur… Bu hedefinize karşı konan her taşa, tüm kısıtlamalara karşı içinizden isyan eden vahşi bir ruhtur. Ortaya konan karakterdir. Bunun genelde bireylerin yaratılışlarıyla ilgili olduğu düşünülse de ki büyük oranda doğrudur. Ama çok önemli bir nokta gözden kaçmaktadır. Kişisel motivasyon veya neden. Varmak istediğimiz yerin, yapmak istediğimiz işin, olmak istediğimiz şeyin niçinine gerçekten sahipsek ve buna inanmışsak işte bu kişisel motivasyonlar bünyede doğal bir doping etkisi yapar. Enerjimizi her anlamda üst seviyeye çıkartır. Bu olayın duygusal boyutudur. Bazen mantığımızın kavramadığı, hayretler içinde kaldığımız, niye sorusunun altını bir türlü dolduramadığımız başarıların altında yatan gerçek budur. Yani yaratılışımız nasıl olursa olsun keşfedilmeyi bekleyen nedenlerimiz bizleri arzu ettiğimiz yerlere taşıyacaktır. Benim yaradılışım böyle, şu konuda yeteneğim kısıtlı, başaramam bahanelerine sığınmadan nedenlerimizi bulmalı ve hedefe doğru yol almalıyız. Kaybetmekten korkmamalıyız. Her hazırlandığımız, başladığımız yolculuğun finişini göreceğiz diye bir kural da yok. Başaramadığımız günler de olabilir. Benim gözümde kaybetmek, hiç sahaya çıkmamaktan çok daha değerlidir.

DÜNYA KUPASI

Zaman su gibi aktı, en büyük futbol fenomeni geldi çattı. Otuz iki takım, bir kupa ve dünyanın kalbi Brezilya’ da... Başarı, yolculuk demişken kimi takımlar bu turnuvada yer alarak çoktan hedeflerine ulaştı, acaba daha iyisini yapabilir miyizin peşindeler. Kimileri daha önce defalarca denedikleri ama başaramadıkları bir ilkin peşindeler. Kimileriyse kaldırdıkları kupayı bir kez daha kazanarak tarihteki yerlerini parlatarak taraftarlarını, ülkelerini mutlu etme peşinde…   Bazen saha dışında gelişen görmek istemediğimiz tatsızlıkları bir tarafa koyacak olursak sporun toplumları birleştirici gücüne ve gençleri olumlu yönde etkileme gücüne çok inanıyorum. Bakın bu konuda Arsenal’ i 1996 yılından beri çalıştıran ve önemli başarılar kazandıran Arsène Wenger şöyle diyor:Onlarla konuşmadan duygularınızı gösterebilirsiniz. Hayatımın bir döneminde onunla hiç konuşmamama rağmen Rus birinden çok önemli tavsiyeler aldığımı hatırlıyorum ve aynı duyguları paylaşıyorduk. Benzer şekilde hiç konuşmadan biriyle dans edebilir ve aynı frekansı tutturabilirsiniz çünkü müziği hissediyorsunuzdur. Spor, bu açıdan şahane bir şey. Kelimelerle iletişim  kurmak zorunda kalmadan insanların duygularını paylaşmasına izin verir. Bu yolla spor, dünyanın nasıl bir arada yaşayabileceğini gösterir. Yarının dünyasında artık daha fazla birlikte yaşamak zorunda kalacağız ve futbol gibi sporlar, toplumun lehine kullanılabilir.”  Bu futbol şöleninde herkesin hedeflerine ulaşması ya da yaklaşması, güzel futbol seyretmek, eğlenceli vakit geçirmek, ama her şeyden önemlisi fairplay görmek dileğiyle…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder