Şık giyinmek bir kültürdür. Arkadaşlarımızla buluşmaya giderken hava müsaitse spor giyiniriz mesela. İş görüşmesine giderken ağır abi ağır abla moduna gireriz. Katılacağımız bir davet bir düğünse biz erkekler jilet gibi takım elbiselerimizi giyeriz. Kadınlar saçlarını yapıp yada özel günler için ayırdıkları türbanlarını takarlar en güzel tuvaletlerini elbiselerini giyerler. Kıyafet bir kişinin ambalajıdır. Herkes iyi kötü giyiminin şık olmasına dikkat eder.
Peki düşüncelerimizin kıyafetlerine özen gösteriyor muyuz? " Hoppalaa, düşüncenin kıyafeti mi olurmuş? " dediğinizi duyar gibiyim. Hemen izah edeyim. Kelimeleriniz düşüncelerinizin giydiği kıyafetlerdir. Öyleyse onları iyi giydirin desem. Düşüncelerimiz biz konuşunca podyuma çıkıyor. Ağzımızdan çıkan kelimeler fikirlerimize kimlik kazandırıyor. Birini etkilemek istiyorsak, bulunduğumuz ortamda fark yaratmak istiyorsak düşüncelerimiz şık olmalı.
Peki konuşacak güzel kelimeleri nasıl tedarik edeceğiz. Sonuçta onlar bir dükkana gidipte kredi kartımızla bedelini ödeyip satın alabileceğimiz elbise değil. Bunun tek bir yolu var. O da okumak. Bol bol kitap okumalıyız. Kitap okuyarak beynimizi entellektüel yönden beslemeliyiz.
Görünüşe kişilerin ambalajlarına kanıp çok yanlış arkadaşlıklar kurabiliyoruz. Ve vaktimizi enerjimizi boş yere tüketiyoruz. Bir kişiyi tanımanın en güzel yolu onunla sohbet etmektir. Kişinin vücuduna giydiği kıyafetlere değil, düşüncesinin kıyafetlerine yani sözcüklerine odaklanmalıyız. Her daim şık olalım sevgili okur. Düşüncelerimiz şık olsun. Bunun için okuyalım araştıralım. Biz düşüncemizi şıklaştırdıkça hayatımıza da şık insanları çekeceğiz. Denemesi bedava.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder