Şampiyonlar Ligi şampiyonu dün akşam belli oldu. Avrupa'nın en büyüğü İtalya'nın İnter takımını 1-0 yenen İngiliz Manchester City oldu. Bizim için özel bir finaldi. Çünkü maç İstanbul'da Atatürk stadyumunda oynandı. Dünya kupası finalinden sonra dünyada en çok izlenen organizasyon Şampiyonlar Ligi finali. Tam 1.5 milyar kişi ekranlarının başından İstanbul'daki finali seyretti. Stadyumda ise yetmiş dört bin futbolsever vardı. Kusursuz bir organizasyona imza attık ve ülkemizin tanıtımı açısından çok iyi bir fırsattı. Finale gelirlerken İnter nispeten daha kolay eşleşmelerle gelmişti. City ise Bayern Münih, Real Madrid gibi canavarları eleyerek geldi. Manchester City tarihinde ilk kez kupa biri kazandı. Ancak şuanda dünyada en iyi ve en keyifli futbolu oynayan takım açık ara City. Bunu İspanyol teknik direktörü Guardiola'ya borçlu. O Guardiola ki; 2009-2013 döneminde Xavi-İniesta-Messi'li Barcelona'ya tiki-taka adı verilen uzay futbolunu oynatıyordu. Otoritelere göre o Barcelona tarihin en iyi takımı olarak anılıyor. Yıllarca şöyle bir söylem gitti durdu. " Guardiola Messi'li Barcelona ile şampiyonlar ligini kazandı. Sıkıysa başka bir takımla da kazansın " Guardiola dün akşam kupayı City ile kazanarak böyle konuşanları da susturdu. Çocukluğumuzda ve gençliğimizde biz Manchester' ı Alex Ferguson'lı Manchester United ile tanırdık. 1999 yılında United şampiyonlar ligini aldığında şehrin diğer takımı City İngiltere'de iki alt ligde oynuyordu. Yirmi beş sene içinde City, United ile makası kapadı ve Avrupa şampiyonu oldu. Bunda Arap sermayesinin 2008 de kulübü satın alması, takıma yıldız isimleri transfer etmesi ve Guardiola gibi bir generali takımın başına getirmesinin payı var. City'nin en alt düzeyden gelip bugün dünyanın en büyük kulübü olması üzerine tez yazılması gereken bir konu bence.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder