Çoğu edebiyat otoritesine göre Anna Karenina tarihte yazılmış en iyi roman. Rus yazar Lev Tolstoy'un yazdığı bir baş yapıt.Roman aşkın çeşitli hallerini anlatıyor. Karı koca arasındaki sadakatsizlik, bir erkeğin sevdiği kızdan karşılık bulamaması ve yaşanan hayal kırıklığı, bir subayın genç bir prensesle nişan arifesindeyken evli bir kadından etkilenmesi ve onu tutkuyla sevmesi. Kaderleri bir yazılmış iki gencin sonunda birbirine kavuşması... Tolstoy romanında karakterleri tasvir ederken diğer yazarlardan farklı olarak karakterkerin psikolojik durumlarını da tasvir ediyor. Böylece romanı okurken karakterlerin duygularına hakim oluyoruz ve ruhsal portrelerini görüyoruz. Bu romanda aşkın yaşattığı umudu, coşkuyu, kalpte duyulan sevgiyi ve bunlara tezat olarak yaşattığı hayal kırıklığını, ruhal çöküntüyü ve umutsuzluğu hissediyoruz. Aşk bir parça ateş gibidir. İnsanı çift tarafa savuran bir duygudur. Onunla yemek pişirebilir, ısınabilir ve karanlığı aydınlatabilirsiniz. Ama onunla ormanı ve kendinizi de yakabilirsiniz. Tolstoy Anna Karenina'da aşkın her halini başarılı şekilde anlatırken arka fon olarak 1800 ler Rusya'sındaki siyasi, sosyal ve kültürel atmosferi okura hissettiriyor. Yaşam, ölüm ve Tanrı üzerine çok güzel çözümlemeler yapıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder