Bugün 19 Mayıs. Özel bir gün. 104 yıl önce bugün Atatürk Bandırma vapuruyla Samsun'a çıktı ve yedi düvelin işgal ettiği yurdumuzu bağımsızlığa kavuşturmak için milli mücadeleyi başlattı. Durum umutsuzdu. Devletin başkenti İstanbul işgal edilmişti.Padişah tahtını korumak için işgalci devletlere şirin gözükmek istiyordu. İşgali reddeden ve direniş gösterenler saray tarafından vatan haini ilan ediliyor haklarında idam fermanı bile çıkabiliyordu. Atatürk sadece vatanı düşmandan kurtarmayı değil, saltanatı kaldırıp egemenliği millete vererek demokratik bir cumhuriyetle halkı gerçek anlamda özgürleştirmenin hayalini kuruyordu. Başardı da...
Günümüze gelecek olursak: Atatürk tekke ve zaviyeleri kapatırken siyasal İslamcı Erdoğan ve şürekası Fethullah hocaefendi diyerek Amerikan maşası ilkokul mezunu bir vaizin eteğini öperek cemaatininin devletin içinde yapılanmasına göz yumdu. Hocaefendilerinin örgütü kumanda ettiği savcılar ve polisle Türk Silahlı Kuvvetlerine kumpas kurup düzmece davalarla dürüst askerleri yargılayıp hapse atarken Erdoğan ve şürekası tüm bu olanlara göz yumdu ve TSK tasfiye edilip yerlerini Fetöcü askerler aldı. Hatta Erdoğan orduya kumpas kurulan düzmece Ergenekon davaları için " Ben bu davanın savcısıyım " bile dedi. Sonra Fetö-Erdoğan arasındaki cankuşluk bitti ve ikisi arasında kavga başladı. Tam 17 Aralık 1927'de Mustafa Kemal Atatürk Mecliste şunu diyor: "Efendiler, biz tekke ve zaviyeleri din düşmanı olduğumuz için değil; bilakis, bu tip yapılar din ve devlet düşmanı olduğu, Selçuklu ve Osmanlı'yı bu yüzden batırdığı için yasakladık. Çok değil, yüz yıla kalmadan, eğer bu sözlerime dikkat etmezseniz göreceksiniz ki bazı kişiler bazı cemaatlerle bir araya gelerek bizlerin din düşmanı olduğunu öne sürecek, sizlerin oyunu alarak başa geçecek ama sıra devleti bölüşmeye geldiğinde birbirine düşeceklerdir. Ayrıca, unutmayın ki o gün geldiğinde her bir taraf diğerini dinsizlikle suçlamaktan geri kalmayacaktır." Gördüğün gibi sevgili okur Atatürk ne büyük adammış ki olacakları taa 1920 lerde görmüş ve bizi uyarmış. Bir müteahhit düşünün.Bina yapıyor ve yaptığı bina depremde yıkılıyor. 15 Temmuz darbesi de bir depremdi. Binanın müteahhiti Erdoğandı. Darbe oldu bina yıkıldı ve yüzlerce masum insan öldü. Erdoğan'ın inşaatta kullandığı malzeme kalitesizdi. Orduyu, adaleti ve emniyet teşkilatını kalitesiz malzemeyle ( Fetöcülerle ) doldurdu ve bina yıkıldı, darbe oldu. Darbeden sonra " Milletimiz affetsin kandırıldık " dedi. Nasılki yaptığı bina yıkılan müteahhit mahkemede inşaatımda çürük malzeme olduğunu bilmiyordum kandırıldım savunması yapsa hakim kendisine taksirle adam öldürmek suçundan hapis cezası verirse, Erdoğanda bu ülkenin müteahhiti olduğuna göre " kandırıldık" savunması anlamlı değildir. Ben geçtiğimiz yirmi yılda: Emperyalizm projesi olan Irak'da, Suriye'de, Libya'da milyonlarca masum kanı akıtan Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanlığına soyunan, iktidarının ilk yıllarında FETÖ ile ortaklık kuran, Atatürk'e ayyaş, milletine çapulcu, kadınlara sürtük diyen, sürekli üst perdeden konuşan, kendi partisine oy vermeyenleri dinsizlikle suçlayan bir adamın daha fazla bu ülkenin başında kalmasını istemiyorum. O yüzden 28 Mayısta sandığa git ve oyunu kullan sevgili okur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder