Şampiyon Galatasaray

 Benim sarı kırmızıya aşkım 1988 de beş yaşında hayatın yeni idrakine varmaya başlamış küçük bir çocukken Cevad Prekazi'nin Monoca'ya 40 metreden attığı golle başladı. Hayatımdaki en uzun ve en istikrarlı ilişki Galatasaray. İyi ki seksenler çocuğuyum diyorum kendi kendime. Bu gözler Mecidiyeköy'deki eski Ali Sami Yen stadında karpatların Maradonası Hagi'yi gördü. Bu gözler sonu avrupa şampiyonluğuyla taçlanan imparator Fatih Terim'in 96-00 efsane takımını gördü. Kırk yaşımdayım. Hayatımda fazla sevgilim olmadı. Ama ben Galatasarayımı sevgilim bildim. Her zaman olmasa da beni çoğu zaman mutlu etti. Maç sabahları akşama sevgilimle buluşacakmışım gibi heyecanlanırım. Sarı kırmızı takım her sahaya çıktığında ben cim bomuma yeniden aşık olurum. Galatasaray hayatımdaki en önemli manalardan biri. Dün akşam Galatasaray Ankara'da 23. şampiyonluğunu ilan etti. Geçen yıl düşme tehlikesi yaşayan ligi 13. sırada bitiren takım bu sene şampiyon oldu. Şampiyonluğun sihirli formülü " Atanın ve tutanın iyi olacak " Abdulkerim, Nelson ve Muslera defans hattı geçilmez bir duvar ördü. Icardi muhteşem goller attı ve şampiyonluk geldi. Kerem'in hücumda yarattığı sihirler, orta sahada Torreria'nın atom karınca performansı ve Boey'i unutmamak gerek. Teknik direktörümüz Okan Buruk takımı çok iyi yönetti. Okan Buruk 96-00 dönemi Galatasaray'ın orta sahadaki dinamosuydu. UEFA ve Süper Kupa gördü, inter'e gitti avrupada oynadı. Milli takımla dünya 3.sü oldu. Finallere ve şampiyonluklara alışkın bir profil. Galatasaray Okan Buruk'a Fatih Terim kredisi açmalı. Ben Okan hoca'nın galatasaray'ın yeni Fatih Terim'i olacağını ve vizyoner yönetimimizle avrupa şampiyonluğuna hiç olmadığımız kadar yakın olduğumuzu düşünüyorum.Şampiyonsun, kutlu olsun Galatasaray.

Yüzüklerin Efendisi

 Orta dünya anatolyada Sauron yobazlığın karanlık efendisiydi. Orta dünyayı fethetmek ve halkı yobazlığın karanlığına mahkum etmek istiyordu. 1923'de Yobaz Sauron, Mustafa Kemal Isildur ve silah arkadaşları tarafından mağlup edildi ve uzun süredir sahip olduğu güç yüzüğünü kaybetti. Yobaz Sauron ölmüştü fakat ruhu yaşıyordu. Tekrardan orta dünya anatolyasında hortlamak için gizlendiği karanlıklar içinde fırsat kolluyordu. Ve 2002'de fırsatı buldu da. Yüzük orta dünya anatolyasında egemenlik kuracak iktidar aracıydı. Yobaz Sauron güçlendi. Devlet imkanlarını ele geçirdi ve Barad-dûr kulesinin üzerinde yanan ampulün gücüyle yüzüğün peşine düştü. Yüzük egemenlikti. Ve egemenlik Frodo adlı bir çocuğa ve onun arkadaşlarına emanetti. Frodo gençliği temsil ediyordu. Egemenlik tabi ki genç nesile emanet edilecekti. Zaten Mustafa Kemal İsildur da bundan yüz yıl önce Frodo'ya ( Gençliğe ) hitabeyi yazmıştı. M.Kemal İsildur bugün olacakları görmüştü. Ne kadar ileri görüşlü bir önderdi kendisi..." İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir..." sözlerini söylemişti. Gerçekten de Yobaz Sauron memlekette yasama, yürütme ve yargı kalelerini zapt etmiş, nefesi kuvvetli büyücü Saruman Fetöş ile yaptığı ittifakla düzmece ergenekon davalarıyla aziz vatanın bütün orduları dağıtılmış ve orta dünya anatolyanın her köşesi bilfiil işgal edilmişti... Durum hiç de parlak değildi. Ama Frodo ve arkadaşları vaz geçemezdi. Güç yüzüğünün getirdiği tek adama dayalı başkanlık sistemini Mordor dağına götürmeli ve orada lavların içine atarak onu yok etmeliydi. Bu zorlu macerada Frodo'ya Gandalf Kemal,elf kraliçesi Galadriel Meral, attığı altı okla hedefi on ikiden vuran Legolas Ekrem, baltasıyla maket dinazorların başını kesen Gimli Mansur ve Mustafa Kemal İsildur'un varisi Aragorn eşlik ediyordu. Yobaz Sauron'un Barad-dûr sarayındaki ampul çok şiddetli parlıyordu ve emrindeki ork-trollerine cesaret veriyordu. Her sandık meydan muharebesinde Yobaz Sauron birlikleri galip geliyordu. Ancak 2013 yılında gezideki ağaçları kesmeye kalktıklarında gezideki ağaçlar canlanmış ve ağaçsakal önderliğinde canlanan ağaçlar Recep Saur-ondoğan'a ve onun tayfasına haddini bildirmişti. 28 mayıs 2023'de Frodo ve arkadaşları Recep Saur-ondağan'a kıl payı yenildi. Duydum ki Frodo ve yüzük kardeşliğine inananlar hayal kırıklığına uğramış. Umutsuzluğa düşmüş. Arkadaşlar morali bozmaya enseyi karartmaya gerek yok. Unutmayın ki güç yüzüğü yani egemenlik halen Frodo'nun yani orta dünya anatolya gençliğinin elinde. Ve o gençlik o yüzüğü elbet bir gün Mordor dağının lavlarına atıp Sauron'u yok etmeyi başaracaktır. Sauron'un sarayı olan Barad-dûr'un tepesinde yanan ampul ne kadar güçlü olursa olsun yüzüklerin efendisinde zaferi Frodo ve arkadaşları kazanıyor. O yüzden moral bozmak yok. Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcut.

Euroleague Final

 Basketbolda Avrupanın en büyüğü dün akşam belli oldu. Kaunas'da oynanan final four finalinde Real Madrid Olympiacos' 79-78 yenerek kupayı 11. Kez kazandı. Real yarı finalde Barcelona'yı, Olympiacos ise Monaco'yu elemişti. Maç çok çekişmeli geçti. İlk yarıda 45-45 lik denge vardı. Olympiacos üçüncü çeyrekte savunmada vidaları sıktı ve öne geçti. Yunan ekibinde Vezenkov harika oynayarak 29 sayı attı ve kendisiyle neden NBA ekibi Sacremento Kings'in ilgilendiğini ispatladı. Ona Mckissing ve Canaan eşlik etti. Olympiacos bunu yarı finalde Monaco maçında da yapmıştı ve üçüncü çeyreği iyi savunma yaparak maçın momentumunu ele geçirip kazanmıştı. Üçüncü çeyrekte Madrid'e karşı da aynı şeyi yaptı farkı yedi sayıya kadar çıkardı fakat Madrid Casaur ve Rodrigez'in basketleriyle maça tutundu. Dev pivot Tavarez her zamanki etkinliğinde değildi Olympiacoslu Fall karşısında iyi durdu. Ve maçın sonunda Real Yunan ekibini yakaladı. Son hücumda Madrid gerideyken maçta sıfır sayısı bulunan Lull topu kullandı. El yakan bir toptu. Lull içeri drive edip ikilik şutunu kullandı ve bitime üç saniye kala madrid'i öne geçirdi. Yunan ekibi mola aldı. Olympiacos son bir şansı daha vardı. Maçın sonu nefes kesiciydi. Mola dönüşünde Soloukas topu aldı şutunu yolladı top çemberden sekti ve maçı real madrid kazandı. Geçtiğimiz hafta sonu final four maçlarını seyredince bu seviyelere gelmenin ne kadar zor olduğunu anladım. Büyük yatırım, adanmışlık, takım-taraftar bütünleşmesi, iyi koç ve yıldız oyuncular gerektiriyor. Son yedi yıldır Fener ve Efes'den biri muhakkak final fourda yer aldı. Son yedi yılda bir kez Fener iki kez Efes kupayı kazandı. Bunlar muazzam başarılar. İki camiyaya ne kadar teşekkür etsek az... Bu sene olmadı ama inşallah önümüzdeki senelerde iki kulübümüzü final fourlarda görmek dileğiyle...

Hızlı ve Öfkeli 10

 Hızlı ve Öfkeli 10 vizyona girdi. Soluğu sinemada aldım. Tam dört salonda birden oynuyordu ve gittiğim seans neredeyse full dü. Dom Toretto'nun ekip aynı kadro. Vin Diessel, Michel Rodriguez, Charleze Theron, Jason Statham, Gal Gatod ve Jason Momoa gibi starlardan oluşan bir kadro var. Jason Mamoa Toretto'nun ailesini yok etmek isteyen ve ona acı çektirmek isteyen Dante adlı kötü adamı oynuyor. Momoa Dante karakterine Darkknight filminde Heat Ledger'ın Joker karakterine verdiği psikopat derinliği kalitesinde bir derinlik vermiş. Rolünde çok başarılı. Peki Dante'nin Toretto ile derdi ne? 2011 yılında Hızlı ve Öfkeli Rio soygunu filminde Toretto ve ekibi Rio şehrini kontrol eden uyuşturucu baronu Hernan Reyes'in içi para dolu banka kasasını çalıyor ve Hernan'ı öldürüyordu. Bu filmdeki Dante Hernan Reyes'in ömrü ıslah evlerinde ve akıl hastanesinde geçmiş psikopat oğlu. Toretto ve ailesinden babasının intikamını almak istiyor. Film Los Angales, Roma, Rio, Londra ve Portekizde geçiyor. 340 milyon dolarlık dev bir bütçeye sahip. Seri 2000 yılından beri devam ediyor ve bu serinin onuncu filmi. On birincisi de yolda. Çünkü film öyle bir yerde bitiyor ki... Peki Hollywood bir seriyi on filme nasıl uzatabiliyor ve her filmde aynı ilgiyi çekmeyi başarıyor? Cevap: 1-Birbirinden uçuk aksiyon sahnelerinde havada uçuşup taklalar atan süper klas arabalar. Ortalama seyirci hayatında asla sahip olamayacağı süper yarış arabalarını filmi izlerken kullanıyorlarmış hissine kapılıyor.2-Her bölümde dünyanın harika şehirlerinde geçen maceralar. Yine ortalama bir seyirci asla turistik gezi yapamayacağı dünya başkentlerini film vasıtasıyla beyaz perdede görüyor ve deneyimliyor. 3- Lider Dom Toretto etrafında işlenen dostluk ve aile kavramları 4- Star oyuncular ve harika oyunculuklar. Bu filmde de yarış, şehirlerde çılgın kovalamacılar, uçan kaçan takla atan arabalar, havada çarpışan helikopterler, patlamalar ve bol kavga... Hızlı ve Öfkeli 10' da aksiyon macera filminden bekleyebileceğiniz her şey var. İzleyin tavsiye ediyorum. Harcadığınız paraya ve zamana sonuna dek değecek bir film.

Aşkın İstilası

 Metin Hara ile 2014 yazında Aşkın İstilası-Yol kitabını okuyarak tanıştım. Trafik kazası geçiren ve bir daha yürüyemez denen babasının azmi ve etkili tedavi süreci sonrası tekrar yürümesinden etkilenerek Çapa'da fizik tedavi okuyor ve fizyoterapist oluyor. Metin bir şifacı. Yalnızca fizyoterapist olarak değil, kendisi küçük yaşlardan itibaren bir çok üstattan farklı disiplinlerde şifacılık eğitimleri alıyor ve insanagüven organizasyonunu kurarak bugüne kadar binlerce insana eğitimler veriyor. Metin Hara Yol ve Dem kitaplarında sahip olduğu tekniklerin sırrını okurlarla paylaşıyor. Öğretilerinde Sufizm var, sufi nefes teknikleri, bedenimizdeki çakralarla tanışmamız ve aktif hale gstirmemiz var. Metin sizi iç benle tanıştırıyor ve stresli gündelik hayatımız yüzünden gürültülü ilan zihnimizi susturup kalbimizin sesini nasıl duyabileceğimizi açıklıyor. Kitapta uygulamalı meditasyon egzersizlerinin yanısıra ilham verici hikayeler ve Metin'in kendi hayatından anılar var. Ben kitapta geçen her egzersizi uyguladığımı söyleyemem ama içindeki ilham verici hikayelerden kendi hayatım adına dersler aldığımı söyleyebilirim. Metin Yol ve Dem kitaplarında okurlarına kalbini açıyor, hayatını ve bilgilerini paylaşıyor. Zaman zaman sizde geçmişe ilişkin pişmanlık yada geleceğe ilişkin kaygı yaşıyorsanız, karanlık bir kötümserlik denizinde etrafınızı saran stres dalgalarıyla boğulacak gibi oluyorsanız; Metin Hara öğretileriyle size anda kalmanın ve huzurlu, dingin bir zihne kavuşmanın sırlarını veriyor. Ben Metin Hara'nın Aşkın İstilası Yol ve Dem kitaplarını alın ve bu genç adamın ilham verici öğretileriyle tanışın derim. Okuduktan sonra hayatınız eskisi gibi olmayacak sizi temin ederim...

19 Mayıs

 Bugün 19 Mayıs. Özel bir gün. 104 yıl önce bugün Atatürk Bandırma vapuruyla Samsun'a çıktı ve yedi düvelin işgal ettiği yurdumuzu bağımsızlığa kavuşturmak için milli mücadeleyi başlattı. Durum umutsuzdu. Devletin başkenti İstanbul işgal edilmişti.Padişah tahtını korumak için işgalci devletlere şirin gözükmek istiyordu. İşgali reddeden ve direniş gösterenler saray tarafından vatan haini ilan ediliyor haklarında idam fermanı bile çıkabiliyordu. Atatürk sadece vatanı düşmandan kurtarmayı değil, saltanatı kaldırıp egemenliği millete vererek demokratik bir cumhuriyetle halkı gerçek anlamda özgürleştirmenin hayalini kuruyordu. Başardı da...

Günümüze gelecek olursak: Atatürk tekke ve zaviyeleri kapatırken siyasal İslamcı Erdoğan ve şürekası Fethullah hocaefendi diyerek Amerikan maşası ilkokul mezunu bir vaizin eteğini öperek cemaatininin devletin içinde yapılanmasına göz yumdu. Hocaefendilerinin örgütü kumanda ettiği savcılar ve polisle Türk Silahlı Kuvvetlerine kumpas kurup düzmece davalarla dürüst askerleri yargılayıp hapse atarken Erdoğan ve şürekası tüm bu olanlara göz yumdu ve TSK tasfiye edilip yerlerini Fetöcü askerler aldı. Hatta Erdoğan orduya kumpas kurulan düzmece Ergenekon davaları için " Ben bu davanın savcısıyım " bile dedi. Sonra Fetö-Erdoğan arasındaki cankuşluk bitti ve ikisi arasında kavga başladı. Tam 17 Aralık 1927'de Mustafa Kemal Atatürk Mecliste şunu diyor: "Efendiler, biz tekke ve zaviyeleri din düşmanı olduğumuz için değil; bilakis, bu tip yapılar din ve devlet düşmanı olduğu, Selçuklu ve Osmanlı'yı bu yüzden batırdığı için yasakladık. Çok değil, yüz yıla kalmadan, eğer bu sözlerime dikkat etmezseniz göreceksiniz ki bazı kişiler bazı cemaatlerle bir araya gelerek bizlerin din düşmanı olduğunu öne sürecek, sizlerin oyunu alarak başa geçecek ama sıra devleti bölüşmeye geldiğinde birbirine düşeceklerdir. Ayrıca, unutmayın ki o gün geldiğinde her bir taraf diğerini dinsizlikle suçlamaktan geri kalmayacaktır." Gördüğün gibi sevgili okur Atatürk ne büyük adammış ki olacakları taa 1920 lerde görmüş ve bizi uyarmış. Bir müteahhit düşünün.Bina yapıyor ve yaptığı bina depremde yıkılıyor. 15 Temmuz darbesi de bir depremdi. Binanın müteahhiti Erdoğandı. Darbe oldu bina yıkıldı ve yüzlerce masum insan öldü. Erdoğan'ın inşaatta kullandığı malzeme kalitesizdi. Orduyu, adaleti ve emniyet teşkilatını kalitesiz malzemeyle ( Fetöcülerle ) doldurdu ve bina yıkıldı, darbe oldu. Darbeden sonra " Milletimiz affetsin kandırıldık " dedi. Nasılki yaptığı bina yıkılan müteahhit mahkemede inşaatımda çürük malzeme olduğunu bilmiyordum kandırıldım savunması yapsa hakim kendisine taksirle adam öldürmek suçundan hapis cezası verirse, Erdoğanda bu ülkenin müteahhiti olduğuna göre " kandırıldık" savunması anlamlı değildir. Ben geçtiğimiz yirmi yılda: Emperyalizm projesi olan Irak'da, Suriye'de, Libya'da milyonlarca masum kanı akıtan Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanlığına soyunan, iktidarının ilk yıllarında FETÖ ile ortaklık kuran, Atatürk'e ayyaş, milletine çapulcu, kadınlara sürtük diyen, sürekli üst perdeden konuşan, kendi partisine oy vermeyenleri dinsizlikle suçlayan bir adamın daha fazla bu ülkenin başında kalmasını istemiyorum. O yüzden 28 Mayısta sandığa git ve oyunu kullan sevgili okur.

Wakanda Forever

 Disney Plus'da Wakanda Forever filmini izledim. Bir Marvel filmi. Chadwick Boseman'ın hayat verdiği Black Panther'in devam filmi. Gerçek hayatta Marvel kahramanı Black Panther'i oynayan Chadwick Boseman kanserden vefat edince ( RIP ) ikinci film Wakanda Forever'ın senaryosu Black Panther'in kız kardeşi Wakanda prensesi Shuri'nin üzerinde kurgulanmış. Başta ABD olmak üzere dünyanın gözü sadece Wakanda topraklarında çıkan çok değerli bir maden olan vibranyumun üzerindedir. Wakanda kendi medeniyeti kadar olgunlaşmamış, gelişmemiş dünya medeniyetinin vibranyuma ulaşmasına izin vermemektedir. ABD ise Wakanda dışında okyanusta vibranyum aramaktadır. İzini bulurlarda... Buldukları yer Kral Namor'un Atlantis uygarlığını andıran normal insandan çok daha güçlü su altı halkının yaşadığı Talokan krallığının bölgesindedir. Kral Namor okyanusta yani kendi topraklarında vibranyumu keşfeden geminin mucidi üniversite öğrencisi Riri'nin peşindedir. Wakanda Forever'da prenses Shuri'nin,Namor'un peşinde olduğu Riri'yi kurtarmak ve kendi uygarlığı Talokan'ı korumak için dünyanın geri kalanını yok etme planlarını engellemeye çalışması, içindeki gücü keşfedip yeni Black Panther'e dönüşmesini ve zafere ulaşırken intikam ile merhamet arasındaki tercihine tanık oluyoruz. 250 milyon dolar bütçeli film dünya genelinde 859 milyon dolar hasılat yaptı. Bilimkurgu, aksiyon, macera türündeki filmin özel efektleri, kostümleri dikkat çekiyor. Film gerçek hayatta beyaz adam tarafından sömürülen Afrika kıtasına ütopik bir güzelleme yapıyor. Hayali bir Afrika ülkesi olan Wakanda'yı yer altı zenginlikleri, huzur, refah ve askeri güç alanlarında dünyanın en güçlü ülkesi ve ABD tarafından bile sömürülemiyor. İlginç bir durum. Gerçek hayatta yer altı madenlerini sömüren insanlarını köleleştiren beyaz adam, çektiği filmlerde gerçeğe tam zıt bir Afrika portresi çiziyor. Wakanda Forever iyi bir film. Marvel filmi sevenlere tavsiye ediyorum.

Seçim 2023

 Darbe, salgın hastalık, ekonomik kriz ve deprem gören iktidar sallandı ama yıkılmadı. Erdoğan'ın oyları erisede yinede cumhurbaşkanlığı seçiminde birinci sıra olmayı başardı. Seçim ikinci tura kaldı gibi gözüküyor. Milletvekilliği seçimlerinde ise cumhur ittifakı parlamentonun çoğunluğunu elde etti. Yani seçimi ikinci turda Kılıçtaroğlu kazanıp başkan bile olsa millet ittifakının başkanlık sisteminden parlamenter sisteme geçiş hayalleri suya düştü. CHP nin oylarına bakınca eski AKP li Babacan ve Davutoğlu'nu yanına almasının hiç bir katkısı olmadığını gördük. Bu ikili AKP seçmeninden oy alamadı. HDP aday çıkarmayıp millet ittifakını desteklemesi sonucu İyi Partinin bir yıl önce %15 lerde olan oy oranının seçimde %9 lara düşüşüne şahit olduk. Milliyetçi seçmen HDP ortaklığından rahatsız olmuş. Anketlerde öldü, bitti denilen Bahçeli'nin MHP'si ise sürpriz yaparak %11 dolaylarında oy aldı. Milletvekilliği seçimleri açısından altılı masanın performansı tam bir fiyasko. Kılıçtaroğlu Saadet, Deva ve Gelecek partileri yerine ortağı İyi Partinin içinden çıkmış Ümit Özdağ ve kendi içinden çıkmış Muharrem İnce'yi masaya davet etse daha başarılı bir sonuç alırdı kanımca. 14 Mayıs seçimlerinin yıldızı bana göre Sinan Oğan'dır. Seçeceği taraf ile ikinci turun galibini belirleyecek x faktördür. TİP ise baraj altı kalarak hayal kırıklığı yarattı. Seçimlerin ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Şu ortadaki bu ülkede depremde olsa, salgında olsa, ekonomik kriz de olsa Erdoğan'a aşık yüzde ellilik bir kesim var.

Körlük

 José Saramago'nun Körlük kitabını okudum. Saramago 1998'de nobel ödülü almış, kitapları Portekiz'de 2 milyonun üzerinde satmış ve 25 dile çevrilmiş değerli bir yazar. Romanda insanlar aniden kör olmaya başlıyorlar. Körlerle temas eden insanlarda kör oluyor. Hükümet salgını kontrol altına almak için körleri bir akıl hastanesinde karantinaya alıyor. Çıkış kapısında bekleyen silahlı askerler dışarı kaçmaya çalışan körlere ateş açıyor ve onlara dışarı çıkış izni vermiyorlar. Günde üç kez avluya yemek bırakılıyor. Bir koğuşta ahlaksız körler çetesi türüyor. El koydukları yemekleri değerli eşyalar ve evli-bekar farketmeksizin diğer koğuştaki kadınların kendileriyle birlikte olmaları karşılığında veriyorlar. Kitapta kör olmanın zorluğunu, onların yaşadığı sıkıntıyı, bunalımı ve umutsuzluğu, kocaların yemek yiyebilmek için karılarını ahlaksızlar koğuşuna kendi elleriyle yolladıkları zaman yaşadıkları aşağılanmayı iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Kitabı okurken dehşet içinde kalıyorsunuz. Bir sefer değerli edebiyatcımız Pınar Kür katıldığım yazarlık atölyesinde şöyle demişti " İyi bir roman okurun suratına silleyi vurabilmelidir " José Saramago Körlük kitabında silleyi suratınızın tam ortasına vuruyor. Nobel edebiyat ödüllü Saramago'nun bu kitabını kaçırmayın derim. Kitap sinemaya da uyarlanmış.

Galaksinin Koruyucuları 3

 Galaksinin Koruyucuları yine iş başında. Serinin üçüncü filmi dün vizyona girdi. Bende soluğu sinemada aldım. Bu arada Yalova Star AVM ye D&R açılmış. Raflarda baya zengin içerikte kitaplar var. İyi olmuş. Galaksinin koruyucuları Marvel evreninden çıkmış bilimkurgu macera sinemasında önemli bir değer. Biz onları insan gibi konuşan Rocked Rakun'dan, aptal ve öfkeli Drax'den, ağzından " i am groot " dan başka söz çıkmayan ağaç adam Groot'dan, gözü pek flörtöz kaptan Peter Quill'den, teknoloji dehası Nebula'dan, insanları hipnotize eden Mantis'den ve Thanos'un kızı yeşil tenli güzeller güzeli Gamora'dan biliyoruz. Bu ekip korku nedir bilmiyor ve en tehlikeli görevlere gözünü kırpmadan balıklama atlıyor. Kahramanlarımızın birbirleriyle kavgaları ve anlaşmazlıkları beni oldukça güldürdü. Bir uzay macerası filmi olmasına karşın sizi kahkaha atacağınız anlarda bekliyor. Bu filmde Rocked Rakun'un geçmişindeki sırları ve nerden geldiğini öğreniyoruz. Kafayı kusursuz bir ırk yaratmaya takmış diktatörvari manyak birbilim adamının Rakun'un peşine düşmesi ve ekibin geri kalanının savaşına tanık oluyoruz. Peter'in Gamora'nın kalbini kazanmak için gösterdiği umutsuz çabalara her seferinde Gamora'nın onu reddedişini görüyoruz. Çünkü Gamora onun sevdiği Gamora değil. Başka bir zaman diliminden ( Avengers infinity War ve End Game'i hatırlayın) Filimde savaş sahneleri tatmin edici. Senaryo çok iyi yazılmış ve hikayede heyecan noktaları bir kaç kez maksimun yapıyor. Birde efsane oyuncu Slyvester Stallone'de konuk oyuncu. Daha ne olsun? Galaksinin Koruyucuları 3 size eğlenceli bir iki buçuk saat vaad ediyor.