Günlerdir tüm dünyanın beklediği ABD seçim sonuçları dün akşam belli oldu ve ABD'nin 46. başkanı Joe Biden oldu. ABD tarihinde başkanken görevi kaybeden 4. isim Donald Trump oldu. Trump görevi süresince kaba söylemleriyle, absürd twitleriyle haşarı bir ergen sınıfbaşkanı portresi cizdi. " Ben ülkemi dış mihraklara karşı koruyorum, dine saygısızlık eden kişilere karşı duruyorum; ben gidersem dinimiz zarar görür" gibi sözleriyle korku-düşman yaratıp; ülkenin yarısını etkileyip kendisine karşı medyada, sanat ve spor camiyasında yürütülen kampanyaya rağmen oyların yarısını almayı başardı ve seçimi çok küçük bir farkla kaybederek Biden büyük bir farkla kazanır diyen tüm anket şirketlerini fena halde çuvallamasına neden oldu. " Oylar çalındı, seçimde hile oldu" sözleri bizlere 31 Mart 2019 istanbul seçimlerinde mağlubiyeti sindiremeyen AKP tutumunu hatırlattı. Hazımsızlığın, mızıkçılığın dini, milleti olmuyormuş sevgili okurlar buradanda bunu anlıyoruz. ABD nin konjuktürel müttefiki pkk ya destek olma konusunda Biden ve Trump arasında bir fark olmamasına rağmen Trump ile Erdoğan'ın arası iyiydi. Trump ABD meclisinde Türkiye'ye uygulanacak yaptırımları nüfuzunu kullanarak bekletiyordu. Halkbank davasını ve Erdoğan'ın yurtdışında ki malvarlığı konularını gündeme getirmiyordu. ABD destekli 15 Temmuz darbesinde Obama'nın başkan yardımcısı olan ve 6 ay önce Newyork Times'a verdiği mülakatta " Erdoğan'ı seçimle devireceğiz, Türkiyede ki muhalif partileri destekleyeceğiz" diyen Biden'ın yaptırımlarla, Halkbank ve malvarlığı konularıyla Erdoğan'ı üzerine gitmesi hiçkimseyi şaşırtmayacaktır. Dünden beri Biden'ın başkanlığını tebrik etmek için telefon eden ülkeler sıraya girmiş durumda. Benim Cumhurbaşkanımızdan beklentim kendisini devirmeye çalışan Biden'ı ilk sıralarda tebrik etmemesi ve ona tepki koymasıdır.
8 Kasım 2020 Pazar
20 Ekim 2020 Salı
Azerbaycan'da neler oluyor?
Her şey Ermenistan'a ait askeri birliklerin Azerbaycan topraklarına girmesi ve buraları işgal etmeye kalkışmasıyla başladı. Üstün harekat kabiliyetine sahip Azerbaycan ordusu Ermeni birliklerine tokat gibi bir karşılık verdi. Soydaşlarımıza ait SİHA lar yani insansız hava araçları Ermeni tanklarını ve füze sistemlerini perişan etti. Ağır kayıp veren Ermeni birlikleri geri çekilmeye başladı. Ve cephede Azerbaycan ordusunun ilerleyişi başladı. Azerbaycan topraklarına tecavüz eden Ermeni birliklerini geri püskürttüğü gibi otuz yıl önce Ermenistan tarafından işgal edilen kendi toprakları içerisinde yer alan Dağlık Karabağ bölgesindeki köyleride yeniden geri aldı. Ermenistan Dağlık Karabağ bölgesini uluslar arası hukuka aykırı olarak işgal etmiş ve buraya askeri yığnak yapmıştı. Ermenistan'ın bu hukuk tanımaz işgalci tutumuna karşı otuz yıldır üç maymunu oynayan batı kardeş Azerbaycan ordusunun cephede ki üstün başarısı sonrası çirkefleşti ve Fransanın cumhurbaşkanı Macron'dan küstahça bir çıkış geldi. Macron" Türkiyenin cephede Azerbaycan'a yardım ettiğini ve Suriyedeki cihatçı grupların Türkiye vasıtasıyla Azerbaycan ordusuna destek amacıyla gönderildiği" yalanını söyledi. Macron'un ve desteklediği işgalci Ermenistan'ın amacı Türkiye'ye Azerbaycan'da bir cephe daha açtırmak ve Ordumuzun gücünü bölmek. Suriye, Libya ve doğu Akdeniz'de onurlu bir mücadele yürüden ve milletimizin hakkını başarılı şekilde savunan devletimizin gücünü yeni açılacak olan Azerbaycan cephesiyle bölme planı suya düştü. Çünkü Kardeş Azerbaycan ordusu Başta Fransa ve batının kuklası Ermenistan'ın beklemediği bir başarıya ulaştı. Azerbaycan ordusunun bugünkü muharip gücüne ulaşmasında Kod Ergenekon davasında hapishanede vefat eden Kaşif Kozunoğlu ve yıllarca hapis yatan Levent Göktaş ile Engin Alan'ın katkıları yadsınamaz. "Kandırıldık,aziz milletim affetsin" itirafıyla sonuçlanan Ergenekon davaları bu üç kahraman yurttaşımızın hayatını kararttı. Kahramanlar hapisteyken vatan haini Fetöcülere "ne istedilerse verildi" Kozunoğlu ve Göktaş 92 de Alan'sa 94 de Azerbaycan'a gitti ve orduyu eğitip örgütledi. Gündemimize gelecek olursak Bölgede ağbeyliğe soyunan Rusya Moskova'da kurduğu barış masasına Azerbaycan'ı ve Ermenistan'ı oturttu. Ateşkes ilan edildi. Ancak savaş suçu işleyen Ermenistan ateşkes devam ederken sivil yerleşim yerlerini vurdu ve soydaşlarımızı katletti. Azerbaycan sivil kayıplar vermesine rağmen Ermenistan'a aynı şekilde karşılık vermiyor. Çünkü Ermenistan'ı vurduğu anda iki yüzlü batı dünyasının " soykırımcı Türkler" yaygarasına başlayacağını biliyor. Kardeşlerimiz sadece askeri hedefleri etkisiz hale getiriyor. Batı dünyası destekli bu ateşkes planı şu amaca hizmet ediyor. Batı dünyası Azerbaycan ordusunun Ermenistan'ı silindir gibi ezip geçeceğini ve otuz yıldır işgal altında olan Dağlık Karabağ bölgesini kurtaracağını görüyor. O yüzden şimdi tam da bu noktada ateşkes ilan edilip Karabağ'ın Ermenistanda kalmasını sağlamaya çalışıyor. Kişisel görüşüm; Azerbaycan Ermenistan tarafına hizmet eden tek taraflı bu ateşkes tuzağına düşmemeli ve ordu hazır hızını almışken karabağ'ı da işgalden kurtarmalıdır. Böyle yapması durumunda ben Rusyanın Ermeni ordusuna destek verme ihtimalini görmüyorum. Çünkü Rusya'nın Türkiyeyle olan askeri ve ekonomik diyaloğunu riske atacağını sanmıyorum. Ancak Rusya Azerbaycan'a rest niteliğindeki son bir hamlesi oldu. Oda şu. Rus donanması Hazar denizinde bir tatbikat yaptı. Hazar debizinde kıta sahanlığı henüz belirlenmemiş. Deniz sınırları belirlenmemiş bir bölge. Rusya Azerbaycan'a " Bak sen Hazardan doğalgaz çıkartıyorsun. Senin payından bende isteyebilirim" demeye getiriyor. Anlayacağınız kardeş ülke Azerbaycan topraklarında çok oyunculu bir satranç oynanıyor. Dikkatli ve stratejik adımlar atarak Karabağ'ı işgalden kurtararak Türkün gücünü tüm dünyaya göstermeliyiz.
8 Temmuz 2020 Çarşamba
Öcü Müslümanlar
6 Temmuz 2020 Pazartesi
Nerde Çokluk Orada...
Geçen hafta Liberal Türkiye Partisi son zamanların en orjinal eylemine imza attı. Güreşci mayosu giymiş iki LTP li Vakıfbank önünde güreş tuttu. Ardından boş cv lerle iş başvurusu yaptılar. Bu size liyakatle ilgili bir şey anımsattı mı?
Geçenlerde bir Cevher keşfettim. Muhteşem bir ses, güzeller güzeli bir kadın adı Cevher. 2019 da konserler için 350.000 kilometre yol katetmiş. Arabesk söylüyor ve beni benden alıyor. Ben ona Arabeskin Marilyn Monroe su diyorum.Instagramda ya da face de Cevher diye aratın ve takibe alın. Pişman olmazsınız.
2 Haziran 2020 Salı
Kalkan Yasaklar
1 Haziran 2020 Pazartesi
Klonlar Çağı
28 Mayıs 2020 Perşembe
Güç Körlüğü ve Irkçılık
26 Mayıs 2020 Salı
Parazit
Son zamanlarda keşfettiğim üç kadın müzisyen var.
Işıl Ayman: Henüz 15 yaşında. Pera Güzel Sanatlar tiyatro bölümünde okuyor. Gitarıyla ve özgün sesiyle harikalar yaratıyor. Ben bu genç hanımefendiyi geleceğin Nil Karaibrahimgil'i olarak nitelendiriyorum.
Merve Kazanç: Merve Rock ve Metal söylüyor. İngilizce şarkıları şahane söylüyor. Güçlü sesine kapılmamanız elde değil. Instagramdan yaptığı canlı konserleri kaçırmıyorum.
Birsu Sayın: Birsu korona günlerinde çıkan bu da geçer Türkiyem şarkısının olduğu Peros reklamınfa sesini duyduk. Kalbinizi okşayan bu büyülü sesin içinize işlememesi mümkün değil.Birsu da Işıl gibi gitar çalıyor ve şarkı söylüyor.
14 Şubat 2020 Cuma
FETÖ-Bülent Arınç ilişkisi
Olay 1
2003 yılında jandarmaya bir istihbarat gelir.Manisanın spil dağında ki bir evde yasa dışı faaliyet vardır. Jandarma spil dağına baskın yapar. Bastıkları ev cemaat evidir. İçinden anadoludan oraya getirilmiş bir sürü gariban genç çıkar. Hocalar çıkar. Orası cemaatin eğitim kampıdır. İçerde evraklar bulunur. Suudi atabistan azerbaycan özbekistan bir sürü ülkedeki adreslere ait telefon numaraları çıkar. Birde Manisa merkezdeki bir eve ait adres çıkar. Albay Erdal Sarızeybek o adreste arama yapmak ister. Emniyete gider. Emniyet müdürü araştırma yapar ve o evin meclis başkanı Bülent arınç'a ait olduğunu söyler. Akşam olmuştur. Sarızeybek evin aranmasını sabaha bırakalım der. O gece saat 11 de Bülent Arınç Sarızeybek'i arar. Sarızeybek meclis başkanı beni niye arasınki diyerek herhalde bir yanlışlık var diye telefona çıkmaz. Sabah 7 de Arınç'tan bir daha telefon gelir. Arınç albaya annemin evini arayacakmışınız alt katta annemin eşyaları var dikkat edin der. Konuşmadan sonra Sarızeybek Arınç'ın evine doğru yola çıkar. Arama yapılacaktır. 4 katlı bir evdir ve katlardaki pencerelerin ardında rahleler bulunmaktadır. Belli ki adresi spil dağındaki cemaat kampında ele gecirilen Arınç'ın manisa merkezdeki evi dergah olarak kullanılmakdadır. Sarızeybek ev ile ilgili detayları bir gün önce yaptırdığı keşiften öğrenmiştir. Sarızeybek daha eve varamadan bir telefon gelir ve savcılıktan çıkartılan arama kararının iptal edildiği söylenir. Albay Sarızeybek şaşırır nasıl olur der. Sonuçta jandarma Arınç'ın evini arayamamıştır. 24 saat içinde birileri Arınç'a haber uçurmuş savcılıktan çıkan arama kararı birilerinin devreye girmesiyle iptal edilmiştir.Spil dağındaki cemaat kampında Bülent Arınç'ın evinin adresi ne aramaktadir? Bu aktardığım olay Albay Erdal Sarızeybek tarafından kendisine ait sosyal medya hesabı üzerinden paylaşılmıştır.
Olay2
Arınça suikast yapılacağı söylentileri çıkar. Bu sözde suikast bahane edilerek 2009 yılında Türk Silahlı Kuvvetlerinin kozmik odasına girilir ve kozmik bilgiler ele geçirilerek yabancı devletlere servis edilir. Türkiyenin bir savaş yaşaması halinde seferberliğe katılıcak sivil halkın listesi, savaş halinde toplanılacak alanlar, işgale karşı koyma planları gibi kritik bilgiler. Ayrıca yabancı ülkelerin içine sızmış Türk casusların listesi yer almaktadır.
Olay3
Arınç TRT de kadıldığı programda şunları söyler:
Hocaefendi siyaset üstü biridir.Hanıma hoca efendiyi bi ziyaret etsek dedim oda ne güzel olur dedi. Daha sonra konuyu başbakanımıza ilettim oda keşke bende gelebilsem dedi. Ama başbakanımızın programı yoğun. Başbakanımız bir emirleri istekleri varmıymış dedi. Selamlarımızı sevgilerimizi ilet dedi. Ve Arınç 17-25 Araliktan 6 ay önce Fethullah Gülen'e gider onunla görüşür.