Geçenlerde emektar arabam Kezban arıza yaptı. Bir hafta kadar serviste kalması gerekti. Bizim taksici Murat Abi’yle şehir dışında ki sanayiye gittik. Murat Abi yılların şöforüdür. Anne mi de emanet ederim. Benim işim olduğunda onu sağa sola çarşıya pazara götürür. Ara sıra denk gelir laflarız. Beni sanayiye bırakırken “ Şu oy verme zamanı her tarafta kopartılan gürültülerden türlü türlü seçim kriterlerinden gına geldi azizim. Keşke tek bir yere panayır çadırı gibi bir şey kurulsa da şu hayatımızı allak bullak eden meretten kurtulsak be “ dedi.
Bu benim aklıma ideal seçimler nasıl olmalı hususunda bir takım fikirler getirdi. Taksici Abimden aldığım ilhamla bir takım kriterler düşündüm. Malum tarihte meşhur Wilson Prensipleri vardır. Bende olarak daha sağlıklı ve adil bir seçim süreci geçirmemiz adına Muratson Prensiplerini paylaşıyorum.
1- Seçimden iki ay önce kent meydanlarına merkezi çadırlar kurulur.
2- Seçim çadırlarında; her parti kendisine eşit olarak tanınan stand alanları ve teknolojik imkanlarla parti programlarını anlatırlar.
3- Şehir içi, kasaba ya da köylerin hiç yerinde afişli, pankartlı görsel ya da sesli olarak çevre ve gürültü kirliliği yaratacak seçim propagandası yapılamaz.
4- Bas bas bağıran seçim minibüsleri yerine halkı köyünden, kasabasından ücretsiz olarak alan ve kent meydanında ki seçim çadırına taşıyacak minibüsler tahsis edilir. Bunların içinde hiç bir siyasi partiye ait reklam kesinlikle yapılamaz.
5- Siyasi partilere ait eşantiyon, broşür gibi gereçlerin üretimi ve dağıtımı yapılamaz.
6- Her seçmen oy kullanabilmek için en az bir sefer seçim çadırına uğramak zorundadır.
7- Yazılı ve görsel basında haftada bir gün eşit sürelerde yapılan açıklamalara yer verilecek.
8- Siyasilerin seçim çadırında yaptıkları seçim vaatleri tutanak altına alınır. Yerine getirilmeyen vaatler dokunulmazlığın kaybedilmesi ile sonuçlanır.
Bir an için böyle bir seçim yaşadığımızı hayal etsenize. Ortalığın karman çorman olmadığı, milletin bir birini yemediği, cep telefonlarına abuk sabuk mesajların gelmediği bir dönem. Etrafta boy göstermek için açılış icat edilmediği, laf kalabalığıyla, medya karmaşasıyla halkın üzerine çökerek kararları oldu bittiye getirerek değil; Yapılacak icraatlarla, toplumun ve ülkenin enerjisini alan kısır döngüleri kıracak ilerlemenin önünü açacak stratejilerin, çözüm önerilerinin, parti programlarının açıklandığı seçimler...
Bence Taksici Murat Abi seçim panayırı konusunda haklı. Ona kulak verelim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder