28 Ekim 2013 Pazartesi

ORDA BİR KÖY VAR UZAKTA

Yeşille yaptığı mücadeleyi kazanmak üzere olan mega kentin karmaşasının, gürültüsünün ve betonlaşmasının henüz galip gelmediği topraklara doğru ilerliyoruz. Kuzeye…Yeni yılın ilk günleri, hava çok soğuk.Bolluca’ da bir köye varıyoruz.Sağımda ve solumda bulunan sarı renkli iki katlı şirin villalara bakarak merdivenlerden rampa yukarı çıkıyorum, havada beyaz renge bürünen nefesim önümden gidiyor.Evlerden birinin kapısı açılıyor ve içeri buyur ediliyoruz. Karşımızdaki odalardan ansızın çıkagelen çocuklar antreyi dolduruyor. Pırıl pırıl gözlerindeki umut ve mutluluk birkaç saniyede tüm üşümemizi gideriyor ve içimizi ısıtmaya yetiyor. Çocuklarla beraber mutfağa geçiyoruz ve annelerinin, teyzelerinin hazırladığı nefis pasta, böğrek, kurabiyelerle enfes bir ziyafet çekiyoruz. Ahşap merdivenlerden üst kata çıkıyoruz ve kendileri minik kalpleri ise kocaman olan ev sahibi çocuklar rengarenk odalarını gezdiriyor. Defterlerini açıp saf kalplerinden ilham alarak yaptıkları rengarenk resimlerini gösteriyorlar. İçinde bulunduğum lüks evin , zenginliği ve konforu karşısında şaşırmadım desem yalan söylemiş olurum. Aslında bu mekanın zenginliği orada yaşayan güzel aileden geliyor. Yaşları sıfır ile on üç yaş arasında değişen sekiz kardeşin anneleri ve teyzeleriyle yaşadığı Bolluca Çocukköyü’ ndeki Aile Evinden bahsediyorum. Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı’ nın 1992 yılında hizmete açtığı Türkiye’ deki ilk çocuk köyü. Vakıf, Ülkemizin korunmaya muhtaç çocuklarına yani Koruncuklarına Bolluca’ da yirmi küsür sene önce Aileler kurdu. Büyüttükleri çocuklar bugün iş ve aile yaşamları ile toplumsal hayatın birer üyesi haline geldiler. Bugünlerde bir dönem yuvaları olan çocuk köyüne kendi bebekleri ile ziyarete gidiyorlar. Bugün yüz otuz çocuk aile evlerinde yaşamakta. Yöneticilerle yaptığımız sohbette aslında bunun; masum, meraklı, biraz kaygılı gözler ile Çocukköyüne geldikleri ilk günü, sünnet törenleri, başarıları, üzüntüleri, askerlik törenleri, ilk iş tecrübeleri ve evlilikleri ile devam eden koca bir hayat hikayesi olduğunu anlıyoruz. Saatler geçiyor veda vakti geliyor. Adım Adım ile Bolluca Çocukköyüne yaptığımız ziyaret sona eriyor. Ayrılmadan evvel çocuklardan biri yavaşça yanıma yaklaşıyor. Vakur bir şekilde “ Abi yarın yine gelin diyor. “
O an kelimeler boğazımda düğümleniyor…

Ertesi gün olmuyor ama günlük güneşlik bir ilkbahar gününde tekrardan Bolluca’ ya gidiyoruz. Koruncuklarla şahane bir piknik yapıyoruz. Müzikler eşliğinde şarkılar söylüyor, oyunlar oynuyor harika vakit geçiriyoruz kardeşlerimizle.
Bolluca’ da korunmaya muhtaç çocuklar kalıyor. Korunmaya muhtaç çocuk;
ana babasız veya terk edilen, ihmal edilip sosyal tehlikelere ve kötü alışkanlıklara karşı savunmasız bırakılan ve başıboşluğa sürüklenen çocuğu ifade etmektedir.
Ben o çocuklara GERİ DÖNÜŞÜN KRALLARI diyorum. Hayata mağlup başlayıp tüm olumsuzluklara karşın maçı çevirip kazanan çocuklar. Güzel Ülkemizin geleceği ve teminatı onlar. Ben tanışma şansına eriştim. Sizde bir gün Bolluca’ da Çocukköyünü ziyaret edin ve o KRALLARLA tanışın, gözlerindeki pırıltıyı görün derim. İşe ilk olarakwww.koruncuk.org adresini ziyaretle başlayabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder