23 Nisan ve BOP

 103 yıl önce bugün egemenlik saltanattan alınıp kayıtsız şartsız millete devredildi. 23 Nisan 1920 de Türkiye Büyük Millet Meclisi çalışmalarına başladı. Düşmanın başkente yaklaştığı dönemde kurtuluş savaşı sırasında bile açık kalıp faaliyetlerini sürdürdü ve bağımsızlığımızın sembolü oldu. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramıdır. Dünkü yazımda çocuk kısmını ele almıştım bugün ulusal egemenlik kısmından bahsetmek istiyorum. Biliyorsunuz gerçekliği şüpheli 11 Eylül ikiz kule saldırılarından sonra ABD BOP yani Büyük Ortadoğu Projesi adında bir operasyon başlattı. Bu ambalajında diktatörleri devirip egemenliği ortadoğu ülkelerinin halklarına vermek olan tatlı bir çikolatayı andıran ancak ambalajı yırtınca sadece Irak'ın işgalinde bir milyonun üzerinde masum insanın öldüğü acılı bir zehir çikolatasını andırıyordu. ABD'nin hedefi " Demokrasi getiriyoruz " adı altında ortadoğuyu yeniden şekillendirmek ve kendisine biat eden uydu devletler oluşturmaktı. Yirmi yıldır ülkeyi yöneten muhterem muhteşem iki binlerin başında " Ben BOP' un eş başkanıyım " diye meydan meydan dolaşmıştı. Ve Irak'ın ABD tarafından işgalini kolaylaştırmak için ülkemizin topraklarını ve üslerini, kendisini iktidar yapan ve CIA aklıyla kontrol edilen iktidarını pekiştiren o zamanki cankuşu Fetö yılanının başı olan işgalci emperyalist ABD askerlerine açmak için TBMM ye 1 mart tezkeresini getirmişti. Düşünün nerden nereye? Bağımsızlığın ve egemenliğin sembolü yüce meclisimiz BOP eşbaşkanı olduğunu söyleyen muhterem muhteşem ve onun partisi olan Ayakkabı Kutusu Partisi  tarafından komşu ülkenin ulusal egemenliğine tecavüz etmek isteyen emperyal gücün habis emellerine alet edildi. Neyseki 1 Mart tezkeresi sağduyulu mebusların dik duruşuyla meclisten geçmedi. Bizim muhteşem muhteremin ABD ve BOP eşbaşkanlığı sevdası takip eden yıllardada sürdü. Irak'ın işgalinden on yıl sonra bu sefer kankisi ABD'nin gazıyla gözünü Suriye'ye dikti, Esad'ı devirmek istedi " Şamda üç günde cuma namazı " falan kılıncaktı sonuçta Esad sallandı ve devrilmedi ülkemize gelen milyonlarca suriyeli plajda nargile içerken bizim mehmedler Afrinde, Menbiç'te şehit oldu. Esad'ı devirip İhvan hareketini yönetip bölgesel güç olma rüyası görürken sorumlusu olduğumuz Suriye Savaşının sırtımıza yüklediği on milyon mülteciyle demografik yapımızın değiştiği stratejik bir krizle başbaşa kaldık. İşte yirmi yıldır ülkemizi 23 Nisan Ulusal Egemenliğinin manasını anlamamış, yurtta sulh cihanda sulh sözünü idrak edememiş bir muhteşem muhterem tarafından yönetiliyoruz. O yüzden 14 mayısta oyunu ona göre ver güzel kardeşim...

23 Nisan

 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı geldi. Dünya'da çocuklara bayram hediye eden yegane ülkeyiz. Ama 21. yüzyılda tarikat yurtlarında erkek çocuklara tecavüz edildiği, çocuk yaşta kızların babası yaşında kazık kadar adamlarka evlendirilip gelin yapıldığı, deprem sonucu yıkılan çürük binaların içinde günahsız saf ruhlar taşıyan küçük bedenlerine betondan mezarlar olduğu, düzmece ergenekon-balyoz davalarıyla şanlı ordumuza kurulan kumpasa sessiz kalan muhterem muktedirin taki kendisine darbe yapılınca düşman olarak bellenen FETÖ'nün ışık evlerinde beyinleri yıkanıp devletine hain olarak devşirilen çocukların yaşadığı bir ülkeyiz. Zırcahil-tarikat tayfasının şeriat istediği özendikleri ülkenin yobaz Taliban yönetimindeki Afganistan'da kız çocuklarının okuma, sonrasında çalışma hakkının olmadığı gerçeği gün gibi ortadayken... Çok kötü bir 20 yıl geçirdik. Tarih bu dönemi hiç de iyi anmayacak. Çocuklarımızı koruyamadık. 14 Mayıs seçimi bu yüzden çok önemli. Ülkeyi tek adam rejiminden kurtaracak yeni lider ve kabinesinin şuna dikkat etmesi gerekiyor: Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında doğan her çocuğun eşit eğitim hakkına sahip olması, içlerinden yetenekli olanların spora, sanata yönlendirilmeleri. Uyuşturucu satışları artık okul önlerine kadar düştü. Bizlerin haplanmış kendisine ve dünyaya küs asabi, kırıcı, yıkıcı ve kaba çocuklara ihtiyacımız yok. Bizlerin sanat ve sporda kendisini ifade edebilen rol model olacak çocuklara ihtiyacımız var. Ülkelerin entellektüel seviyesi yetiştirdiği sporcu ve sanatçılarla ölçülüyor. Sadece 23 Nisanlar'da stadyumlarda gösteri yaptırarak değil çocuklarımıza yaşadıkları her günü bayram gibi geçirecekleri bir hayat sağlamamız, güzel ahlaklı iyi eğitimli çocuklar yetiştirmemiz boynumuzun borcudur.