Geçen hafta Türk heyeti Mısır'lı yetkililer ile görüşmek üzere Kahireye gitti. Bu önemli bir gelişmeydi çünkü yıllardır Mısır-Türkiye ilişkilerinde sorunluydu. Bu uzunca bir süredir hükümetler nezdinde yapılan ilk görüşme oldu. Bu hamleye iki ülke arasında atılan normalleşme adımı da diyebiliriz. Türkiye son yıllarda komşularıyla ya da bölge ülkeleriyle kavgalı bir siyaset izliyordur. Ama ingilizlerin meşhur bir sözü vardır. " Dış politikada aşk yoktur, çıkarlar vardır" Mısır politikamızı anlamak için son yıllarda Mısır'da neler yaşandı ona da bir bakmak gerekiyor. 2012 yılında Tunus'da başlayan ve tüm ortadoğuyu saran Arap Baharından Mısır'da etkilendi. Kahire'de Tahrir meydanına toplanan on binlerce Mısırlı, ülkeyi on yıllardır dikta ile yöneten Hüsnü Mübarek'i protesto etti. Görevi bırakmasını talep ettiler ve ülkeye demokrasinin gelmesini istediler. Mübarek halkın baskısına dayanamadı ve görevinden istifa etti. Mısır tarihinde ilk kez başkanlık seçimleri yapıldı ve göreve Mursi geldi.2013 yılında Kahire'ye gittiğimde konuştuğum halk demokrasi geldiği için çok memnundu. Mursi'den memnundular ve Mubarek'i lanetle anıyorlardı. Seçimle iş başına gelen Mursi'yi sadece Mısırlılar değil hükümetimiz de çok seviyordu. Türk-Mısır ilişkileri çok güzel bir dönemi yaşıyordu. Ancak aradan bir kaç yıl geçtikten sonra general Sisi darbe yaptı ve devlet başkanı Mursi'yi hapse atıp kendisi başkanlık koltuğuna oturdu. Mısır demokrasisi için Arap Baharı ölü doğan bir bebek gibi oldu maalesef. Cumhurbaşkanı Erdoğan sert tepki gösterdi ve " Darbeci Sisi" dedi. Erdoğan fevri bir tavır gösterdi ve Mısırla köprüleri attı. Mısırla ilişkilerimiz koptu. Olaya duygusal yaklaşan Erdoğan'ın yanıldığı bir nokta vardı. O da; Dış politikada aşk yoktur çıkarlar vardır. Geç de olsa Erdoğan hatasından döndü ve Mısır'a geçen hafta bir heyet gönderdi. Bu normalleşme adımıydı. Yalnız unutmamalıyızki Mısır'ı Suudi Arabistan ve Birleşik Arab Emirlikleri destekliyor. Bu iki ülke Mısır'a ekonomik destek veriyor. Türkiye'nin bu saydığım iki ülkeyle arası kötü. O yüzden bu iki ülkenin Mısır'ın Türkiye ile barışmasını istemez. Ancak Mısır da denge politikası güdüyor ve Türkiye ile çatışmak istemeyecektir. Libya ile deniz yetki alanları anlaşması yaptık ve Türk kıta sahanlığı ile Libya kıta sahanlığını birleştirdik. Eğer Mısır ile normalleşme sağlanırsa benzer bir anlaşmayı Mısırla yapabilirsek; Doğu Akdeniz'de söz sahibi çok güçlü bir konuma gelebiliriz. Mısır'a yaptığım seyahatte gördüm ki; kahvelerde içilen çaylar aynı, dinimiz aynı insanlarımız örf ve adetlerimiz benzer. Kahire'de Selahaddin Eyyubi'nin yaptırdığı bir kale var. Kalenin surlarının içinde adeta küçük bir şehir var. Camisi, müzesi vs. Orada Mısır askeri müzesine gittiğimde giriş koridorunda ki manzara beni çok etkilemişti. On metrelik bir koridor. Ve koridorda sağlı sollu dizimiş ay yıldızlı al bayrağımız. Mısırlılar kendilerine tarih boyunca hükmeden ülkelerin bayraklarını müzelerinde sergiliyorlardı. Mısır yüzyıllarca Türk egemenliğinde kalmış ve toplumlar birbirinden etkilenmiş. Mısır halkı kardeş bir halk. O yüzden zaman Mısırla yeniden normalleşme zamanıdır diyorum.
19 Mayıs 2021 Çarşamba
7 Mayıs 2021 Cuma
İyisi mi yabancı dil öğrenin
Gerçekten garip bir ülkede yaşıyoruz. 17 günlük tam kapanmanın ilk haftasını geride bıraktık. Hükümet tam kapanmada içki satışını yasakladı. Bu korona denen meret binlerce kişinin katıldığı lebaleb AKP kongrelerinde bulaşmıyor ama siz marketten iki kutu bira alıp evde içtiğinizde bulaşıyor. Binlerce kişinin katıldığı cenazelerde bulaşmıyor ama siz denizde tek başınıza yüzerken bulaşıyor. Evet denizde yüzen vatandaşa kolluk kuvvetleri ceza yazdı. Vatandaş az öteyi gösterip ama onlarda yüzüyor diyince kolluk kuvvetleri " onlar turist " diye cevap verdi. Gerçekten traji komik. Daha beterini geçen gün hükümet yetkilisinin yaptığı açıklamayla geldi. " Yabancı turistin karşılaşacağı her vatandaşı aşılayacağız " dedi. Yani bu ülkede vatandaş olduğunuz için değil yabancı turiste yaranmak için aşılanacaksınız. Galiba ceza yememek için yada yabancı turistler kadar etrafta dolaşmak hakkına sahip olmak için herkes bir yabancı dil öğrenmeli ve turiste yakalanınca turist numarası yapmalı.
Dikkat Başınıza Roket Düşebilir
Çin'in uzaya yolladığı roket geçen hafta atmosfer dışına çıkınca kontrolden çıktı ve saatte 27.000 kilometre hızla atmosfer sınırında dolanmaya başladı. Roketin önümüzde ki günlerde dünyaya düşmesi bekleniyor. Roket 30 metre uzunluğunda ve 18 ton ağırlığında. Tahminler roketin Pasifik okyanusuna düşeceği yönünde. Ben yine de aman diyeyim. Cumartesi günü siz yine de bir gözünüzü gökyüzünden ayırmayın.
Finaller Ayı Geldi
Mayıs ayı spor dallarında finaller ayıdır. Euro lig de Anadolu Efes CSK Moskova, Barcelona ve Milano ile Köln de düzenlenecek dörtlü finale kaldı. 2019 finalisti Efes'in Ergin Ataman yönetiminde bu kez kupaya uzanacağına inanıyorum. UEFA kupasında Man United ve Villa Real finale kaldı. Tabiki mazlumun yanındayım yani elli bin nüfuzlu ispanyol Villareal şehrinin takımını destekliyorum. Şampiyonlar liginde ise resmen ters köşe oldum. Ben Real Madrid-Psg finali beklerken onların yerine Man City-Chealse finale çıktı. Duyduğuma göre 29 Mayısta İstanbuldaki finale 25 bin seyirci de alıncakmış. Ben futbola daima yeni kahramanlar gelmesi gerektiğini düşündüğüm için bu kupayı chealse menejeri Alman Tuchel'in kazanmasını istiyorum. Bakalım Mayıs ayındaki finallerde neler olacak. Heyecanla bekliyoruz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)