22 Ekim 2019 Salı

Diktatörün Sonu

İspanyada Franco'nun cenazesi vakti zamanında yaptırdığı dev anıt mezardan çıkartılacak ve Madrid'in kenar mahallelerinden biri olan Pardo'daki mezarlığa defnedilecek. Bu olay önümüzdeki perşembe günü olacak ve törene sadece Franco'nun ailesi katılabilecek. Franco'nun ailesinin bu defin işlemine yaptığı tüm itirazlar ispanyol yargısı tarafından reddedildi. Evet sevgili okurlar ne oldum değil ne olacağım demeli insan. Franco ki İspanyaya onlarca yıl hükmetmiş birisi. Ordu, yargı devletin tüm birimleri emrindeydi. Ülkenin en güçlü kişisiydi. O gücü elde etmek için demokrasiyi çiğneyerek yönetimi ele geçirmişti. Sonunda gücün kölesi olmuştu. Otoritesini baskıyla ve korkuyla sağlayanlar tarih önünde kaybetmeye mahkum. Franco da öyle oldu. Öldükten sonra mezarında bile rahat edemiyor.

21 Ekim 2019 Pazartesi

Koli Kafalar

Bu sabah bir haber gördüm. Bir sınıfta öğretmen oturuyor karşısında ise koli kutuları yanyana dizilmişti. Görüntüyü ilk görünce herhalde sınıfa gelen yardımlar diye düşündüm. Ancak sonra tuhaf bir şey oldu ve koli kutuları kıpırdamaya başladı. Çünkü koli kutuları öğrencilerin başlarındaydı. Önlerinde sınav kağıtlarını görebilecekleri küçük bir pencere açılmıştı. Öğretmenleri kopya çekilmesin diye böyle dahiyane bir çözüm bulmuş. Koli kafalı öğrenciler bırakın sınav yapmayı nefes almakta bile zorlanıyorlardı. Bu mantık aynen şuna benziyor. İnsanlaı hırsızlık yapmasın ya da adam öldürmesin diye elleri arkadan kelepçeli dolaştırmaya benzer. Suçu önlemenin yolu tedbir değil toplumda hakim olacak iyi ahlaktır. Öğrencilere iyi olmanın faziletini aşılamak gerekir. Cezadan korktuğu için suçtan kaçınan biri için ahlaklı diyemeyiz. Özünde iyi olduğu için doğruyu tercih eden kimse iyi biridir. Küçüklerimizi yetiştirirken eğitim ve öğretim dengesini gözetmeliyiz.

18 Ekim 2019 Cuma

Barış Pınarı Harekatı

Dün Ankara'da Türk Ve ABD li yetkililerin görüşmesinden yabancılara göre 'Ateşkes' bize göreyse operasyona ara verildi. Yetkililerimiz ateşkes ifadesini kullanmaktan kaçınıyorlar, haklılarda. Çünkü ateşkes devletle yapılır. Karşımızdakilerse emperyal taşeronu silahlı çapulcular yani YPG/PKK. ABD YPG'nin 120 saat içinde mevzilerini imha edip sınırın 32 kilometre güneyine çekileceğinin taahhüdünü verdi. Yaklaşık on gün süren operasyonumuzda terör unsurlarının nasıl çil yavrusu gibi dağıldığını gördük. Yani sahada kazandık. Yapılan bu anlaşmayla güvenli bölgede sağlanacak yani masadada kazandık.
Barış Pınarı Operasyonu gösterdiki;
1)ABD'nin eğitip donattığı YPG ile Suriyenin kuzeyinde kurulması istenen Kürt devleti hayallerine son verildi. Kahraman Mehmetçiğimiz Türkiyenin istemediği bu ucube bebeğe daha anne karnında kürtaj yaptı.
2)Şanlı ordumuzun tecrübesiyle ve muharabe kabiliyetiyle YPG unsurlarını nasıl süpürdüğünü gördük.
3)30.000 insanımızı öldüren eli kanlı teröristlere karşı başlattığımız haklı operasyon karşısında bizi suçlu bulan ve kınayan Dünya karşısında ne kadar yalnız olduğumuzu gördük.

6 Ekim 2019 Pazar

JOKER

Aylardır beklenen gün geldi ve Hollywood'un süper kötü kahraman filmi Joker geçen cuma günü vizyona girdi. Ben cumartesi günü filme girmek için gişeye gittiğimde 16.15 seansının dolduğunu öğrendim ancak 16.30 a ek seans koymuşlar.Ona bilet aldım, girdiğim ek seansta da salon doluydu. Bu Joker filminin gişede iyi hasılat yapacağını gösteriyor. Kötüler kaybetmeye mahkumdur. Joker de kötü bir karakter lakin sinema seyircisi Joker'i seviyor. Russle Crow'un oynadığı efsane film Gladyatör'ün kötü imparatoru Jaoquin Phoenix Joker'e hayat veriyor.Arthur gündelik palyaçoluk işlerinde hayatını kazanmaktadır.Kendisinin psikolojik rahatsızlığı vardır ve hayatında hiç mutlu olmamıştır. Kötü bir apartmanda dökülen bir dairede hasta ve yaşlı annesiyle yaşamaktadır. Arthur'un zor ve çıkmazda bir hayatı vardır. Filmde Arthur'un bu zor hayatının üstüne insanlardan gelen zorbalıklar karşısında aklını tamamen yitirişini ve zalim bir suçluya dönüşmesine tanık oluyoruz. Filmde Arthur'un yani Joker'in yaşadığı Gotham City'de zenginler ve fakirler arasındaki uçurumun fakirlerin oluşturduğu ve binlerce kişinin meydanları doldurduğu kapitalist düzene başkaldırısına şahit oluyoruz. Burada şu ikilemde kalıyoruz. Film kapitalizme karşı gelmeyi delilik olarak mı küçümsüyor yoksa binlerce göstericinin meydanları doldurduğu sahnelerle kapitalizme başkaldırıyı övüyor mu? Özel efeklere boğulmamış etkili bir drama ve gerilim filmi seyretmek istiyorsanız Joker'i kaçırmayın. Filmde büyük usta Robert De Niro da oynuyor